>

DİĞER HABERLER

Meltem Cumbul: Aynaya baktığımda kendimden korkuyorum!

"Nimet gibi iktidar sevdalısı kadınlar beni çok rahatsız eder, Nimet'le Şefik'inki iktidar aşkı. İktidarda ortaklık edip, aşkı orada yaşıyorlar.
 
   
 
 
     
Aşk sahnelerinde zorlandım tabii ama gerektiğine inandım. Çok güzel bir dantel gibi işlendi filmde. "

1908 yılının hararetli günleri. Abdülhamid'in saltanatı son günlerini yaşarken, yeni bir güç, İttihat ve Terakki Cemiyeti iktidara yürümeye çalışıyor. Kendi deyişiyle 'İktidar içine doğmuş' ve o güce sahip olabilmek için her şeyi yapmaya hazır, nazır kızı Nimet, Paşa babası güç kaybederken, çok arzuladığı iktidarı kendisine verebilecek yeni dayanağını bulmakta gecikmiyor. Genç, yakışıklı ve hırslı İttihat Terakki zabiti Şefik. Onlarınki iktidar ateşiyle tutuşan şiddetli bir tutku, aşk ve evlilik ilişkisi. Yani ne için doğduysa onu yaşıyor Nimet."Çok kuvvetli bir karakterdi. İnsana tokat gibi geliyor" diye tanımlıyor Meltem Cumbul, Ziya Öztan'ın Nahid Sırrı Örik'in 'Sultan Hamid Düşerken' romanından uyarladığı filmde canlandırdığı paşa kızı Nimet'i. Her şey önceki yaz Bodrum'da Ziya Öztan'ın Cumbul'a 'Örik'in "Sultan Hamid Düşerken' romanını okudun mu?" diye sormasıyla başlamış. Geçen haziranda motor demişler. Film bu hafta sinemalarda. Duruşuyla, bakışıyla, ifadesiyle izleyiciye çok farklı, çok güçlü bir elektrik yansıtan Cumbul, "Öylesine gerçek bir karakterdi ki, suratıma vurdu. Ve o, suratıma vurduğunda da ben bunu oynayabildim" diyor. Cumbul'la Paşa kızı Nimet'i, kendisini ve filmi konuştuk.- Nimet rolüne nasıl hazırlandınız? TRT arşivinden çok faydalandım Abdülhamid dönemi için. Ondan öte Ziya Bey'le çok fazla çalıştık. Senaryo üzerinde, karakter üzerinde çok çalıştık. Dönemi TRT arşivlerinden iyice öğrendim ama benim asıl işime yarayacak kısmı daha çok Nimet'le Şefik'in ilişkisiydi. Çünkü Nimet'in varoluş şekli daha çok orada gördüğümüz haliyle. - Nimet kurgu karakter. Şefik de mi öyle? Evet ama Nahid Sırrı o dönemde yaşadığı için, gerçek kişilerde yaptığı gözlemlerden dolayı bunları yazdığına inanıyorum ben. - En azından Enver Paşa'nın bir prensesle evlendiğini biliyoruz... Aynen öyle. Hep şöyle bir soru işareti vardı kafamda. Nimet kötü bir kadın gibi, Şefik'i baştan çıkarıyor gibi duruyor. Peki Şefik buna neden ortaklık ediyor? Bir devrimci dağda ölüm pahasına savaşırken paşa kızıyla neden evlenir. Demek onun da bir aristokrasi sevdası var. Demek onun da başka bir iktidar sevdası var. Demek ki iktidarda ortaklık edip, aşkı orada yaşıyorlar. Bence bir devrimcinin bir paşa kızını seçmesi kadar saçma bir şey olamaz çok farklı sınıflara aitler çünkü. Yaşam tarzları çok farklı. Yani özentisi var Şefik'in. Muhtemelen Enver Paşa'nın da öyle bir özentisi vardır diye düşünüyorum. Nahid Sırrı'nın kimi gözlemleyerek bu karakterleri yazdığını bilmiyorum ama muhakkak bir gerçeklik tarafı var.

Nasıl bir ilişki Şefik'le Nimet'in ilişkisi?

Hem benim yorumlarıma ve hem de Ziya Beyle yaptığımız konuşmalara göre tamamen iktidar aşkı. Onların bir ortaklığı var. Bu ortaklık hırs, iktidar ve dolayısıyla tutku ve şehveti de getiriyor. İnanılmaz bir heyecan var tabii ki iktidarda ve bunun aşkı var. Nimet tarafından kimi zaman ödüllendiriliyor, kimi zaman geri çekiliyor. Kadınlığını inanılmaz derecede güzel kullanabiliyor erkeği karşı; yaptırım için kullanıyor. Benim hiç tanımadığım bir aşk aslında bu.

Role nasıl hazırlandınız?

Hazırlanmak için çok daha fazla bir şey yapmadım. İnsani karakter üzerine çok fazla çalıştım. Kostümler ve mekânlar çok destek oldu. Ziya Beyin dönem filmlerindeki ustalığından ve karakterlere inanılmaz hâkimiyetinden ötürü kendimi çok güvende hissettim ve onunla hep hemfikir olmaya çalıştım. Yani zıtlaştığım noktalarda bile onun önerilerine kulak kabarttım. Kesinlikle onu dinledim.

Nimet sinema kariyerinizde bir sıçrama yaratıyor mu?

Kariyerim için çok önemli bir nokta diye düşünüyorum çünkü 'Abdülhamid Düşerken'in diğer sekiz filmimden farkı benim gözümde arşivlik bir film olması. Her evin arşivinde yer alması gereken bir film olduğuna inanmam, onu benim gözümde daha özellikle bir yere oturtuyor. Gururla çocuklarıma torunlarıma göstereceğim bir film olması çok hoşuma gidiyor. Ve zor bir karakterdi. Gerçekten çok zor bir kadın karakterdi.

Bugüne kadar oynadığınız en farklı ve en renkli karakter herhalde?

En farklı karakterlerden bir tanesiydi. Genelde ben hep farklı karakterleri oynamayı tercih ederim. Ama bu daha önce hiç oynamadığım bir tarzdı. Bunu seyirciye kabul ettirebilirsem ne mutlu. Oynarken zorlandığım noktalar oldu ama karakter o kadar güzel çizilmişti ki Nahid Sırrı Örik tarafından.

Ne bakımdan?

Renkleri çok belirgin bir biçimde ortaya konmuştu. Çok güzel tanıtmış karakteri, şöyle mi, böyle mi diye çok da fazla düşünecek bir şey yoktu. Yazar olarak erkek ve kadına aynı uzaklıkta kalabilmiş. Yakınlık duymadığı için iki karakteri de iyi veya kötü özellikleriyle gerçek şekilde yansıtabilmiş. Bana çok gerçek geldi kısacası ve öylesine gerçekti ki suratıma vurdu. Ve o suratıma vurduğunda da ben bunu oynayabildim. Acaba orası da var mıdır, burası da var mıdır diye çok fazla didiklememe gerek kalmadı.
Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>