Erkekler mi? Aman yanlış olmasın! Önemli değiller demiyorum. E Allah’ın bir bildiği var ki - önemliler ki - çok yaratmış onlardan... Aynı armutlar gibi.... :)
Şaka beyler...Vallahi.
Ama derdim benim kadınlarla...
Şimdi kızlarrrrr, önemli söyleyeceklerim!
Erkeksiz, bir başımıza, mutlu anlar yaşamanın, yarım saatte olsa zevk almanın bazı püf noktalarını vericem. Sihirli 8 kural...Dikkat HİÇ ERKEK YOK!
Bunlardan yaşınıza, konumuza uygun olan 3 tanesini seçip en az ayda bir yaptınız mı yırttınız. 5 yaş gençleştiriyorum sizi. Yuppi!!!!

1)Soyunun...Evet yanlış anlamadınız. Çıkarın bornozu korkmayın, korkmayın!!! Göbeğiniz kocaman, memeler yere iyice yaklaşmış. Olsun! Kimse aynı kalmıyor ki!!!(Şşşttt...biliyorum aynı kalan, sinir bozucu örnekler var...Onları saymıyoruz...Ne de olsa incelikten gözükmüyorlar)
Gerinin... gerinin....Boynu da iyice ve sırtı. Dik durmak için bu ikisi çok mühim ayna karşısında.
Bakın kızlar vücudunuza, boylu boyunca uzun uzun. Olumlu düşüncelerle ama. Güzel değilsiniz belki, sizden çok güzelleri var. Ama ilk kuralımız dik durmak (tabii hayat karşısında da!) ve olumlu düşünmek arada bir de olsa.

E bu kadar psikolojik destek yeter...

2) Şimdi boğaza karşı, uzuuun zamandır görüşmediğiniz bir arkadaşınızla bir türk kahvesi zamanı...(Boğaz şart değil canım, her yerde boğaz mı var...manzarası iç açıcı olsun yeter) Eski günleri yaad etmek hem hüzünlendirir hem neşelendirir. Deşarj olun. Hem eski dosttan düşman olmaz. Açılın, ona anlatırken yaşamınızı bir daha analiz edersiniz hem. Bakalım gerçekten mutlu musunuz siz?

3) Kızlarla bir sigarayı azaltma partisi verin...Evet bu aslında sigarayı bırakma partisidir de sonradan zayıf iradeler karşısında azaltma olur nedense?!!! Ve gece boyunca sigaranın, içkinin dibi bulunur. Önemli değil. Anlayın işte, temanın önemi yok bir kız partisi için. Bir araya gelin bir evde. Eğlenin birlikte. ‘Amaannn boşver’ naraları atın. Tokuşturun kadehleri.Rahatlayın ayol....

4) Pasta yapın ama yalnız. Kimse bilmesin! Mümkünse regl dönemize denk getirin. Bol çikolatalı, bol kalorili şöle. Kimseye de vermeyin. Oturun hepsini siz yiyin. Hey asker unutma!... Gözün doymadan hep dışarda olacaktır!...Doyun çikolataya!!!

5) İşte size, yalnız başınıza çok işe yarayan bir aktivite daha. Gereken malzemelerin listesini veriyorum;

-Bir küvet (Ama benim küvetim yok diyip dudağını baştan sündürenler için söyliyim. Hiç mi kimseniz yok canım, küvetli evi olan... Aaaa ablanıza söyleyin; alsın eniştenizi, yeğenlerinizi boşaltısın canım, evi. Kolay kolay bulunur mu kardeş. Ya da arkadaşınıza söyleyin: ‘Ayda biri iki saat evin benim’ deyin. Arkadaşları kandırmanın hep bir yolu vardır! : )
-Sıcak su
-Bir kadeh favori içeceğimiz
-2 litre süt
-Müzik duyabileceğiniz bir alet (radyo, müzik seti, tv, bilgisayar vs.)
-Köpük üretebileceğimiz herhangi bir madde :) (Bu da işin zevk tarafı)

Şimdi kızlar önümüzdeki küveti ağzına kadar sıcak suyla dolduruyoruz....Dumanı tütüyor suyun....Su akarken; aktığı noktaya doğru duş jelimizi fışkırtıyoruz (en iyi sonucu sahici duş köpüğü verir aslında ama iyice pahalıya kaçmaya gerek yok canım! Abartmayalım...) Evet hatunlar elinizi korkak alıştırmayın; sıkın duş jelini bolca, sıkın. Bu işin en önemli püf noktalarından biri boooollllllll KÖPÜÜÜÜKKKKK!!!!
Su dolarken boş durmak yok! Çalışmayana sefa da yok!...Favori içeceğiniz nedir? Taze portakal suyu...tavşan kanı demleme bir bardak çay...soğuk bir bira...(Bir tüyo; benimki bu gibi durumlarda bailey’s oluyor! Değer kızlar!!!) Hazırlayın içeceğinizi, koyun küçük bir sehpanın üzerine, küvetin yanında...
Tamam doldu mu su, köpürdü mü? Şimdi, kıyın, 2 litre süte dökün suya. O zaten biraz da ılıştırır suyu tam kıvamına getirir. İşte bir diğer püf noktası işin...Süt olmazsa olmaz! Ay Bülent Ablamız’dan neyimiz eksik! Ablamız kurban olsun bize! Devammmm...
Şimdi bir saat için telefonlarımız kapatıyoruz. Keyfimizi başbakan bile bölmemeli! Çekin ev telefonunun da fişini.
Son olarak müzik tabii ki!!! Şöle derinden hafif hafif gelmeli, yan odadan bile olur... Sakin bir müzik seçin ve köpük, süt dolu küvete bırakın kendinizi.

Ooooohhhhh!!!!Süperrrrrr!!!!! Haftanın, ayların hatta yılların yorgunluğunu atın üstünüzden. Arada da yudumlayın çayınızdan, biranızdan.... :) İyi keyifler kızlar!!!

6)Bakım demişken;
Madem bakımdan girdik mevzuuya; o zaman öle devam edelim... Şimdi bu seans için bir saat değil tam bir gününüzü rica ediciiiimmm!!! Önce tek başınıza, sabahlığınızla güzel bir kahvaltı, gazete seansı... Veeeee başlıyoruz....
Bir gün kimseyi görmek, kimseyle konuşmak yok...Biri dışında. Sürpriz, sora sölicim o kişiyi....
Bakın kızlar, bazen kendinizle baş başa kalmanız gerek Şu an sadece siz ve siz..... Mesela ayakçıklarınızı ele alalım. Sıkış sıkış ayakkabılar içinde bütün gün, konuşabilseler ne şikayetler ederler sizden. Onları ilerde daha verimli kullanmak için mecbur bakacaksınız onlara. Pedikür filan yalan. Tuzlu soğuk suya bastırın, tek tek ilgilenin parmaklarınızla, masaj yapın. Spreyleyin, kremleyin...
Sonra bacaklarınız. Önce traş, ağda vs. Daha sonra ovalayın rahatlatıcı yağlarla üşenmeden...
Alın vücut nemlendiricinizi başlayın vücudunuza masaj yapa yapa sürmeye.
(Krem seçimi de önemli tabi. Öyle ağır bişey olmasın kokusu. Meyve kokusu tercih edin, şeftali, çilek. Bunlar ortama tropikal ve doğal bir hava verir. Hawai de değiliz de, işte şimdilik idare edin canım, siz de kendi Hawai’nizdesiniz şuan.
Göğüsler, kollar derken...
En son eller. Manikür zırvalıklarına inanmayın. Tabi manikürü hiçe saymıyorum. Ama sizin ellerinize yapacağınız muamele manikürü solda sıfır bırakmalı...Unutmayın hiç kimse hiçbir yerinizle sizin ilgilendiğiniz kadar ilgilenmez! Saatlerce suda bekletin, birkaç posta, soğuk... sıcak... Hamur kıvamına getirin... Aynı şekilde masajlar ellere de...E tek taş yüzük takacak o eller...İnşallah... Ay bakın Allah mı söyletti nedir ayol !!! :)

TAMAM...İşte o gün tek muhatap olacağınız kişiyi söylüyorum....Telefonu açıyorsunuz....Çalıyor...biiippp biiippp...Karşıdaki kişi açıyor telefonu ve ‘İsmim şu şu .... Daha önce belirttiğim saatte geliyorum’ diyor ve telefonu kapatıyorsunuz. Vayy be çok gizemli...
Nereyi mi aradınız?
Evinize en yakın, bütçenize uygun, temiz, güvenilir masaj salonu. E her yeri kremledik masajladık, tabii sırtınızla sizin ilgilenmeniz mümkün değil. Uzanın kızlar, onu ustası halletmeli. İşin ‘raconu’ bu! Bugün tek hedef noktanız olan vücudunuz 100.00 bakımından geçti. Yarın bambaşka bir gün....

7) Bu metod çok basit hanımlar. En çok sevdiğiniz şey belki de bilmiyorum. Film izliyoruzzzzz!!!!
Erkeklerin hep 1’den fazlasına tahammül edemediği,
esas kızın kanser olup ölecek dolayısıyla büyük aşkına veda edecek olması
ya da çok sevdiği adam tarafından aldatılması,
veya aileler yüzünden kavuşamayan masum aşıkları
konu alan KADINSAL, duygusal 3 film alınız. Film seansı başlıyor...

Kocaman bir kase patlamış mısır eşliğinde, battaniyenin altında, birlikte rahatça ağlanabilecek kadın bir partnerle, perdeler kapalı, arka arkaya üçünü de izleyin!Ağlayın, ağlayın, ağlayın. Özenin o aşklara. Onlar gerçekte yok bilin ama yine de inanın. Siz yaşamayın ama inanın. Hatırlayın, biz kadınız! Ağlarız kavuşamayan aşıklar görünce.
Sabah uyanıp da o film aşklarının etkisi geçince, içinizde bir sızı kalacak. Kalsın. İnanalım. Biz bu yüzden kadınız!!!!

8) Son kural biraz maliyetli, kabul ediyorum. Bu kuralın tek şartı; kendinizi ödüllendirmek. Yine siz başrollerde olmak üzere kankilerinizle alışverişe çıkın! Öle boş boş amaçsız dolaşın. Pantolonu, gömleğe; kemeri ayakkabıya uydurmaya çalıştığınız türden bir alışveriş macerası olmasın bu. Gezinin mağazalarda...taa ki bir şeye vurulana kadar. Bir kolye, bir atkı, bir elbise. Bakın kızlar, işte işin büyüsü: Aşık olduğunuz şeyi satın alın!!!! Neyle takarım, neyin üstüne giyerim diye dert etmeden. Bu benim olmalı dediğiniz bir şeye sahip olun. İçinizdeki alışveriş kaplanını durdurun. Ufacık tefecik bir hovardalık, o kadar da zorlamaz sizi!!! Kraliçesiniz bugün benim için, prenses ya da. Herşeye layıksınız!!!!

Gerçekten öyle kızlar, HERŞEYE ama herşeye layık varlıklarız biz!!! Daha bir zor hayatımız erkelere göre bu pencereden! Önce biz bileceğiz kendimizin kıymetini. Çocuğunuz düşünüyor mu; o nar ayıklayan ellerinizin halini...Ya da kocanız, ‘acaba karımın ayakları çok yoruldu mu iş çıkışı koştur koştur alışveriş yaparken’ diyor mu...Hayır....Heyyttt!!!
O zaman kendinize vakit ayırın klişesinden uzak duruyorum...Ve size AZICIK ÇILGINLIK öneriyorum...
Hayatın tüm kermekeşinden uzak, erkeklerden uzak biraz zaman sizi onlara karşı da daha sakin kılar!!!
Kısaca kendinizi, hislerini, vücudunuzu dinleyin...Dinlenin!!!En önemlisi eğlenin yahuuuu!!!
Unutmamanız gereken siz tek başınıza eğlenmezseniz; başkası sizleyken hiç!!!

Diler Gülay
dilergulay55@hotmail.com