>

DİĞER HABERLER

Korunmadan güneşe çıkmayın

Güneşin yaydığı UVA ışınlarının ciltte kırışıklıklara ve erken yaşlanmalara sebep olduğu biliniyor.  
 
   
 
 
     
Uzmanlar, uygun şekilde korunmak için, güneşe ilk çıkıldığı anda yüksek, bronzlaşma başladıktan sonraki dönemde ise düşük koruma faktörlü ürünler kullanılması gerektiği uyarısında bulunuyorlar.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Köksal Alpay, bronzlaşmanın, cildin UV ışınlarına karşı geliştirdiği bir savunma mekanizması olduğunu, bu işin cilde rengini veren melanin pigmentleri sayesinde gerçekleştiğini belirtti. Pigmetlerin UV ışınlarını emerek cildi zararlı ışınlardan koruduğunu, ancak bu korumanın yeterli olmadığını kaydeden Alpay, “Yaz aylarında güneşin zararlı ışınlarından korunmak büyük önem taşıyor. Güneşin insan vücudu üzerinde ozon tabakasının da incelmesiyle artan etkisi, kısa vadede güneş çarpmaları, güneş yanıkları, uzun vadede ise cilt kanseri olarak karşımıza çıkabiliyor” dedi.
       
Güneşin yaydığı UVA ışınlarının cilt hücrelerinin yapısını bozarak, dokuların esnekliğini kaybetmesine, dolayısıyla kırışıklıklara ve ciltte erken yaşlanmaya sebep olduğuna işaret eden Alpay, UVB ışınlarının ise güneş yanığına yol açtığını, her iki ışının uzun vadede vücuttaki olumsuz etkilerinin cilt kanseri şeklinde görülebileceğini vurguladı.

Dünyada 6 tür cilt bulunduğunu, dile getiren Alpay, cilt tipleri hakkında şu bilgileri verdi:
       
“Deri tipleri yaz aylarında ortaya çıkan güneşten korunma ve bronzlaşabilme özelliğine göre belirlenir. 1. tip deri, her güneşlenmede kızarır, hiç bronzlaşmaz. 2. tip deri, her zaman kızarır, bazen bronzlaşır. 1. ve 2. tip deriye sahip olanlar, genellikle sarışın, mavi gözlü ve beyaz tenlidirler. 3. tip deri, bazen kızaran ancak genellikle bronzlaşan deri türüdür. 4. tip deri, çok az kızarır, çabucak ve her zaman bronzlaşır. 5. tip deriye Kızılderililer, 6. tip deriye ise zenciler sahiptir.”
       
Köksal Alpay, güneşten korunma yöntemlerinin cilt türüne göre farklılık gösterdiğini kaydederek, “1. ve 2. tip deri türüne sahip olanların yaz aylarında her gün güneş koruyucu maddeler kullanmaları gerekirken, 3. tür deri tipine sahip olanların yalnızca uzun süreli güneşlenmelerde koruyucu ürün kullanmaları yeterli olur. Geri kalan deri tipleri için koruyucuya gerek yoktur” diye konuştu. UVA ve UVB ışınlarının zararlarının filtre görevi gören koruyucu faktörler ile kısmen ortadan kaldırıldığını belirten Alpay, her ürünün üzerinde güneşten koruma faktörü numarası bulunduğunu, bu numaranın UVB ışınlarına karşı cilde hangi düzeyde koruma sağlandığını gösterdiğini kaydetti.

Güneşin zararlı ışınlarından uygun şekilde korunmak için güneşe ilk çıkıldığı anda yüksek, bronzlaşma başladıktan sonraki dönemde ise düşük koruma faktörlü ürünlerin kullanılması gerektiğini anlatan Alpay, yüksek koruma faktörlü ürünlerin, bronzlaşmaya engel olmadığı gibi güneşte kalabilme süresini de uzatacağını söyledi.
       
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DİĞER HUSUSLAR
       
Prof. Dr. Alpay, güneşin en etkili olduğu 11.00-15.00 saatleri arasında güneşlenmekten kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
       
“İlk güneş banyoları en çok 15-20 dakika, en fazla güneşlenme süresi 1-1.5 saat kadar olmalıdır. Bulutlu havalarda güneş radyasyonunun etkisi ancak yarısı kadar azalır. Bu nedenle yazın bulutlu havalarda da koruma yapılmalıdır. Deri kanserleri, güneşe bağlı deri yaşlanması gibi sonuçlar, güneş ışınlarının ciltte uzun vadede oluşturduğu olumsuz etkiler olarak ortaya çıktığından, koruyucu uygulamalara çocukluktan başlanmalıdır.”
       
Alpay, solaryum cihazının da bir tür ultraviyole kaynağı olduğunu belirterek, güneşin taşıdığı bütün risklerin, solaryum ile bronzlaşma sonucunda da oluşabileceğini kaydetti.
       
Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>