“Kırıntılarla” Yaşamak
"Onun yokluğuyla başa çıkmaya çalıştığım duygularım ve O’ndan sonra gelişen hayatımdaki tüm değişimler dolu dolu bir sayfaya yetmeyecek kadar çok…" Psikolog Duygu Ak'ın yeni yazısı...
Babamı kaybedeli tam 7 yıl oldu “dolu dolu”. Onun yokluğuyla başa çıkmaya çalıştığım duygularım ve O’ndan sonra gelişen hayatımdaki tüm değişimler dolu dolu bir sayfaya yetmeyecek kadar çok…
Anneler babalar çocuklarının temel ihtiyaçlarını (yeme, içme, barınma gibi) karşılamanın yanı sıra ilerde yetişkin bir birey olduklarında onları oluşturan temel duyguların yeşermesine farkında olmadan sağlarlar. Benim babam da bana güven duygusunu miras bırakarak göçtü bu dünya adındaki sahneden. O sahnedeyken (dünyadayken) ben figürandım. Onun sahnesi bittiğinde yani rolünü tamamladığında, figüranlıktan başrol oyunculuğuna terfim göz açıp kapayana kadar çabuk oldu. Ama şunu itiraf etmem gerekirse, hayatımın başrolünde olmak zor zanaatmiş. 7 yıldır oynadığım bu başrolde onun bıraktığı mirasla en başarılı kadın oyuncusu ödülünü bence alabiliyorum. O varken ve yokken her şey o kadar farklı ki…
Bir kız çocuğu için babasının onun için önemini ve değerini anlatmam gereksiz olur herhalde. Şöyle denebilir; babamdan arta kalanlar bir pastayı oluşturuyor olsaydı, hissettiğim güven duygusu koca bir dilim pasta olurdu. Ve işte ben o dilime sahip, onu iştahla yiyen bir çocuktum. Şimdi ise kırıntıları var bana arta kalan. Bu oyunun en katlanması zor tarafı da hiçbir zaman kırıntılardan bir büyük pasta meydana gelemeyecek olması sanırım.
Sahnedeyken ne yazık ki çeşitli pasta dilimlerinin değerini biz ona sahipken, o bize göstermiyor ya da biz görmek istemiyoruz. Bu yazımı benim gibi kırıntılarla doymaya çalışan, bazen doyuyor taklidi yapan herkese ithaf ediyorum. İnsanoğlu zamanla kırıntıyla da doymaya alışabiliyor ne kadar ilginç olsa da. Kırıntılarla bir pasta oluşturuyor belki de yeniden hayalinde. Arzu ettiği güvene böylece yakınlaştığını, sahip olduğunu düşünüyor.
Sahnenin tozunu yuttukça kimi zaman kırıntı daha da ufalıyor kayboluyor yaşamın içinde. Başka öncelikler, başkalaşmalar başlıyor. Zamanı geldikçe hatıra geliveriyor kırıntılar... Belki de hayatın tadı tuzu onların varlığında saklıdır, bizi olgunlaştıran, büyüten şeylerdir onlar. Ne kadar küçükse o kadar değerlidir onlar. Belki de sevinmeliyim pastanın tadını bilmeden bu sahneden inmeyecek olduğum için…!
Psk. Duygu Ak
duyguak479@hotmail.com
Terap-ist / İstanbul'un Terapi Merkezi
Tel: 0216 388 02 88
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Balıkları nasıl beslemeliyiz?”
“Dünya'nın en yakışıklıları ve çıtırları belirlendi.”
“ÖMER Dizisinin Yayın Tarihi Belli Oldu”
“Antalya Film Forum`a Başvurular Başladı!”
“Türkiye’de En Çok Çikolata Tadında Kahve Çekirdeği Seviliyor”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32