“Kır kalemi Hakim Bey”
"Aldatıldığımı hiç öğrenmedim. Zaten kimseyle ilişkimi o kadar fazla sürdürmedim. Bir şeylerin kokusu..." İlknur Akgül Ardıç'ın yazısını okumak için tıklayın!
Ne zaman bir yazıya yazmaya kalksam, erkeklere sataşmadan edemiyorum. (Daha çok da maço veya bencil olanlara.) Feministin önde gideni zannedileceğim diye de ödüm kopmuyor değil hani. Ancak Türk erkeklerinden şikayet etmek için feminist olmaya hiç mi hiç gerek yok. Yarım saatte bir hata yapmaya programlılar çünkü. Eski yazılarımda karşı cinse daha fazla saldırıyordum; bu yüzden de zekası kafalarından taşan bazı arkadaşlar benim sevgisiz kalmış, kompleksli veya sık aldatılmış biri olduğumu sanıyordu. Halbuki tam tersiydim. Belki de rahatlık batıyordu diyeceğim, doğru ama ayıp olacak. Aldatıldığımı hiç öğrenmedim. Zaten kimseyle ilişkimi o kadar fazla sürdürmedim. Bir şeylerin kokusu çıkmadan bitmesi taraftarıyım.
Çoğu insanın değer verdiği, hatta hayran olduğu insanlar; benim kolaylıkla ulaştığım kişiler haline geldi. Ne yalan söyleyeyim bunda en büyük payı, her zaman aşırı doğal olmama borçluyum. Sahte olmak daha zor zaten. Kasıyorsun kendini olmadığın bir şeymiş gibi görünmek için. Yorucu bir uğraş. Hiç gerek yok. Doğallık güzel de ama doğanda da bir şeyler olması gerekiyor elbet. Doğalken kötü duruyorsan, yap bir şeyler işte ortaya karışık. Hiç olmazsa kibarı oynarsın.
Asıl bahsetmek istediğim şey başkaydı. Şimdi dünyada yargı sistemi sadece belli olayları suç kapsamına alıyor ya; ben diyecektim ki, bir kadının koynuna girmek için türlü taklalar atan ve başarı elde ettikten sonra, daha kapıdan adımını atar atmaz, kızın, telefonuna lütfen yazdığı numarasını silen erkekler için de ceza kanununa bir suç maddesi eklensin. “Aşk suçları” gibi mesela...
Dedektör kafalı (herhangi bir dişinin yanlarından geçtiğini hissettiklerinde, arkaları dönük bile olsa anında kafayı çevirip, seninle göz göze gelmeyi başaran erkeklere denir) bir erkek tarafından kandırılırsanız, savcılığa başvurma ve mahkemede hakime şöyle deme hakkınız olmalı: “Hakim bey, bu adam kılıklı yürüyen kondom, bir süre benim peşimden koştu. Kimseye aşık olmaya niyetim yokken, beni gittiğim o ulvi yoldan geri çevirerek, sürekli onu düşünmemi ve düşünürken da gülümsememi sağladı. Bu arada kendisi ile ilgili pek çok acıklı hikaye anlattı ve onu insan zannetmemi sağladı. Aynı gün şarap içtik ve duygusal saatler geçirdik. Şarabın ve içinde bulunduğumuz aşk kokan ortamın etkisiyle onunla birlikte oldum ve sabaha kadar bana sıkıca sarılışının verdiği güvenle göğsünde uyuyakaldım. Sabah kalktığımda ise onu yanımda göremedim. İşi vardır, aceleyle çıkmıştır diye düşündüm. O günüm beni aramasını beklemekle geçti. Ama aramadı. Ertesi gün gururuma yenilip ben onu aradığımda ise telefonun ucundaki ses şöyle diyordu: ‘Aradığınız numara kullanılmamaktadır...’ Şimdi bu arkadaşın iğdiş edilerek, bana verdiği duygusal zararın giderilmesini talep ediyorum!..”
İşte sana ilahi değil, adli adalet...
Türkiye’de adalet sistemi düze çıkarsa, bu tip suçların da üstesinden geleceğiz evelallah. Siz yine de yasanın çıkmasını bekleyene kadar, tanımadığınız bir erkeğe 100 metreden fazla yaklaşmayın derim. Ne olur ne olmaz...
İlknur Akgül Ardıç
ilknur@cosmoturk.com
DİĞER HABERLER
Kadınların Araba Seçiminde Dikkat Ettiği Özellikler
Kadınların alışveriş konusunda ne kadar titiz olduklarını eminiz ki bilmeyen yoktur.
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
“17.Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu”
“Celal ile Ceren’in Kamera Arkası Gülme Krizine Neden Oluyor!”
“Zayıf kadına kız, kiloluya erkek ”
“Laila Orient Dünya Yollarında!”
“Banu Yüksel’’in ‘İkinci Kitabı ‘’Kimse Fahişe Doğmaz’’ Raflarda”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32