KILIÇ İCAD OLDU MERTLİK BOZULDU

Bayram telaşının hemen ardından sakin ama etkileyici bir hafta ile karşı karşıyayız. Bu hafta iki ‘usta işi’ film gösterime giriyor. Uzun süredir beklediğimiz, Tom Cruise’un başrolünü oynadığı “The Last Samurai-Son Samuray” ve usta İrlandalı yönetmen Jim Sheridan’ın son filmi “In America-Yeni Bir Ülkede” haftanın yeni filmleri. Açıkçası az ama öz bir hafta ile karşı karşıyayız.

Son Samuray-The Last Samurai

Tom Cruise, bir aktör olarak göremediği takdirin çoğunu film seçimleri ile görüyor. İzleyicinin karşısına her daim belirli bir seviyenin üstünde filmlerle çıkan Cruise, rol aldığı az ama öz filmle başarı çıtasını aşağı düşürmedi. Oyuncunun “ilk gerçek büyük projem” dediği Son Samuray’da ise durum değişmiyor; kalitesini çoktan kanıtlamış bir yönetmen (Edward Zwick), parmakla gösterilen bir senarist (John Logan) ve bolca milyon dolar (100 milyon), filmi kağıt üzerinde önemli noktaya taşıyor. Pratikte de durum pek farklı değil; Son Samuray, her yıl 3-4 örneğini izlediğimiz birinci sınıf stüdyo güzelliklerinden biri. Ancak her şeyin yerli yerinde olduğu, saat gibi işleyen bu filmde, bizleri cezbedecek bir ’parıltı’ da yok. Filmin samuraylık kurumu ile özdeşleştirdiği bazı erdemlerin yok oluşuna getirdiği hüzünlü yaklaşımı da ayrıca etkileyici. Halen bilmeyenler için bir iki cümle ile filmin konusunu da özetleyelim; Son Samuray, Japon ordusu’nu modernize etme projesi kapsamında imparatorun hizmetinde Japonya’ya geldikten sonra, yanlış tarafa hizmet ettiğini gören ve asilerin arasına katılan Amerikalı subay Nathan Algren’ın öyküsünü anlatıyor.

Yeni Bir Ülkede-In America

İrlandalı (doğal olarak) muhalif yönetmen Jim Sheridan’ın son filmi Yeni Bir Ülkede, Amerikan rüyasını sorgulayan nitelikli bir yapım. Jim Sheridan, “My Left Foot-Sol Ayağım” (1989) ve “In the Name of the Father-Babam İçin” (1993) gibi güzide iki filmle hali hazırda oldukça saygı gören bir yönetmen. Yeni Bir Ülkede de yönetmenin saygınlığına halel getirmeyen, incelikli bir drama. Salya sümük gözyaşının gırla gittiği, kör gözüne parmak duyarlılıklarla dolu filmlerin arasında Yeni Bir Ülkede, sürünün arasından hemen sıyrılabilmesini sağlayan bir duyarlılığa sahip. Azınlık Raporu’nda “kahin”lerden birini canlandıran Samantha Morton ile geçen yıl “24 Saat Parti İnsanları”nda izlediğimiz Paddy Considine’e, müthiş bir performansla minik oyuncu Sarah Bolger eşlik ediyor. Bolger, büyükleri taklit eden çocuk oyuncuların yapamadığı yapıp filme müthiş bir enerji katmış. Filmin bir başka etkileyici performansı da Gladyatör’den hatırlayabileceğiniz siyahi oyuncu Djimon Hounsou’dan geliyor. Hounsou, Oscar’a aday olduğu kısacık performansında muhteşem. Jim Sheridan’ın büyük ölçüde kendi yaşamından yola çıkarak çektiği bu en kişisel filmini kaçırmayın diyoruz. Böylesi her zaman karşımıza çıkmıyor.

Talip Ertürk