>

DİĞER HABERLER

İskeletten anahtar yapmışlar her kapıyı açmış

“Skeleton Key”i nasıl çevirirdiniz? İngilizceyi hakkını vererek konuşuyorsanız “Maymuncuk” diye..." Can Anamur'un yeni yazısı...
 
   
 
 
     
İskeletten anahtar yapmışlar her kapıyı açmış

“Skeleton Key”i nasıl çevirirdiniz? İngilizceyi hakkını vererek konuşuyorsanız “Maymuncuk” diye. Yok, ortaokulda gördüğünüz haftada bir saatlik İngilizceyle çevirmeye kalkarsanız “İskelet Anahtar” diye.

Bu yanlış çeviriye ilk dikkati 2 Eylül Cuma günkü yazısında Hıncal Uluç çekti. “İskelet Anahtar” (insanın eli bu kötü çeviriyi yazmaya bile varmıyor ya neyse!) UIP tarafından 80 kopyayla vizyona 26 Ağustos haftası çıkan film. Aynı hafta, ondan daha fazla kopyayla giren “Tatlı Cadı”yı gerilerde bırakarak vizyon listesinin ilk sırasına yerleşti. Yani gişede başarılı. İlk üç gün seyirci sayısı 37.804. hiç fena değil, yani. Peki, bu kötü Türkçe isim neden?

İngilizce film isimlerini çevirmek bazen kolay, bazen de zor olabiliyor. Eğer dile tam hakimiyet söz konusu değilse yukarıdaki örnekte olduğu gibi kelime, kelime çevirirsiniz ve karşınıza hiçbir anlamı olmayan, abuk, subuk bir isim çıkar. Oysa, İngiliz diline daha hakim bir kişi, anında size “bu kelime bizdeki maymuncuk anlamında kullanılır” diyecektir.

İsterseniz bir de tersini düşünelim. Film Türk filmi olsaydı ve adı “Maymuncuk” olsaydı ve bu film ABD’de vizyona girseydi (nerede o günler!!!) ve Amerikalı sinemacı filmi “Little Monkey” olarak çevirseydi, ne olurdu? Hoş olmazdı, değil mi?

Film işi zor iş. Salonlara seyirciyi çekmek zor zanaat. Dağıtımcılar ne tür taklalar atıyorlar bir bilseniz! Dağıtımcılar bazen çekici isimler uyduruyorlar. Sezonun en dikkat çeken ismi, mahkemelik olan “Gelinim Olur musun?”. Popüler bir tv şovuna gönderme yapmak hiç de kötü bir fikir değil aslında. Ama siz hiç alakası olmayan filminize bu ismi verirken o şovun yapımcıları ne düşünecek acaba? Örneğimizde mahkemenin yolunu tuttular.

Genelde orijinaline uyan ya da en azından yakın olan karşılıklar kullanılıyor. “Closer” için “Daha Yaklaş”, “Flight of the Phoenix” için “Anka’nın Uyanışı”, “Ladder 49” için “Ekip 49”, “The Incredibles” için “İnanılmaz Aile”… Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Türkçe isim önemli. Sinema seyircisi sadece yabancı dil bilenlerden oluşmuyor. “Darkness” filmi vizyona girdiği sıralar dağıtımcı firmadan Ömer’in “keşke şu filme bir Türkçe isim koysaydık daha çok seyirci çekerdik” dediğini dün gibi hatırlıyorum. Film güzel iş yapmıştı doğrusu ama yerli afişinde “Darkness” olarak bırakılan filmin ismi bazı seyircileri de kaçırmıştı. Halbuki “Zifiri Karanlık” güzel bir Türkçe isim olabilirdi bu filme.

Neyse, asıl filmimizden uzaklaştık. “İskelet Anahtar”… siz filmin bu yanlış çevrilmiş Türkçe isminden rahatsız olmayın, yine de filmi izleyin. İzlemeye değer, iyi oynanmış, iyi çekilmiş bir film. Gena Rowlands bir harika. John Hurt’ü her zaman sevmişizdir. Kate Hudson iyi bir çıkışın ardından biraz sessiz kalmıştı. Artık yirmibeşini devirmiş bir aktris olarak karşımızda. İngiliz yönetmen Ian Softley’nin daha önce K-Pax’ini seyretmiştik. Açıkcası, kadrosunda Kevin Spacey’nin olmasına rağmen hiç iz bırakmayan, kolayca unutulan bir filmdi. Bu sefer çıtayı biraz yüksek tutmuş. Filmin afişinde de yazdığı gibi senaryoyu “The Ring” ve “The Ring 2”nun Hollywood versiyonlarının senaristi Ehren Kruger kaleme almış.

Ah bir de filmin adı adam gibi çevrilseydi!

Can Anamur



Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>