DELİYE HERGÜN BAYRAM

Işte geldim burdayım, ben bu işte ustayımmm…nerden mi geldim? Aslında bedenim geldi, ruhum Sharm El Sheikh’de kaldı, en fazla Kahire semalarında dolanıyor. Bu aralar döner inşallah, çünkü ruhsuz bir bedenden hayır gelmiyor...Neyseee, ben size detay vermezsem beni derhal deli zannedeceksiniz. Evet efendim Deli Fişek hanfendi bayramda Mısır’ın Sharm El Sheikh diyarına gitti. Ve neredeyse her tatilde olduğu gibi ruhu dönemedi, dönebilen bedeni masa başında MTV’yi seyre ve dolayısıyla hayallere daldı...Çılgın danslar eden Mısırlı ve Suudi Arap arkadaşlarını hatırladı...şu ana kadar da international mailler atıp anılarını tazelemekten işine bir türlü başlayamadı. Aman patronlar duymasın... Deli Fişek’in kalbi ve ruhu orda kaldı...Ama işler o kadar birikti ki derhal dönmesi gerektiğini o da fark etti...

Bu arada çok üzücü olaylar yaşandı, Deli Fişek hanımın tatili ne kadar muhteşem geçmiş olsa bile kendinden bir önceki uçakla Türkiye’ye dönen cenazelere ve yaralılara gözyaşı döktü. Havaalanında, Luxor turu esnasında devrilen otobüste olup da boğulmaktan son anda kurtulan bir kızcağızla tanışıp daha da üzüldü...Ondan önce, uçakta kaldıkları otelin korkunçluğunu, yaşadıkları zorlukları çığlıklar atarak dile getiren kadınları görünce, bu negatif elektriğin uçağı bile düşürecek kuvvette olmasından korktu, sonra da kankalarda sevgi yumağı olup ne kadar şanslı olduklarına bir kez daha şükretti.

Peki dönene kadar başına neler geldi??!! Sham havaalanında kankalarla sigara, kahve eşliğinde makara karara yaparken uçağı kaçıverdi. Biz suçluyuz ama!!! Çünkü adamın teki gelmiş müvezzin gibi bağırarak son anaonsu yapmış...duymadık. Biz olaya anlam vermeye çalışıp elimizdeki boarding passları adamların gözüne sokmaya ve panoda hala kalkmadığını gördüğümüz uçağa yetişmeye çalışırken, heyecanlanan araplar aralarında arapça konuşmalar yapıp bize hiçbir açıklama yapmadılar. Çeşitli ısrarlarımızdan sonra aynen bize şunu söylediler... "Hey your plane has already left OK?, captain came early, plane was full, he wanted to leave early, so they left" Ahandaaaa olaya bak! "kaptan erken gelmiş, uçağın erken kalkmasını arzu etmiş ve amca uçak saatine 20 dak. kala uçmuş gitmiş" olayın Türkçesi bu!!!... biz daha orda boarding saatimizin gelmesini bekleyeduralım!!! Ben tabii ki her zamanki cool’luğumu koruyarak bir köşeye çekildim, yorum yapmadım ama allahın Mısırında ve Araplarla bu olayı nasıl çözeceğimizi kara kara düşünürken Allah’ın lütfuna bakın ki TÜRKÇE KONUŞAN ve kendisini havaalanı görevlisi olarak tanıtan bir bey gökten aramıza iniverdi ve araplarla olan sinirli diyaloğumuza son verdi. Çünkü zaten kendisinin elinde o uçakta 161 kişi bulunması gerektiğine dair bir bilgi olmasına rağmen, uçak görevlileri ya da her kimse 158 kişi olduğunu iddia ediyormuş, bu Bey de zaten durumdan kıllanmış bir de bizim varlığımızdan haberdar olunca uçarak yanımıza geldi ve bizi içinde bulunduğumuz vahim durumdan kurtardı. Ama bir insan işine bu kadar mı hakim olur ve başarılıdır, inanın anlamakta zorlandık. Bize derhal bir uçak ayarladı ve uçağımızın normal kalkış saatinden yarım saat sonraki bir uçakla vatanımıza yolladı.

Aslına bakarsanız ben uçak bulunamasa koşarak otelime döner orada bir geceyi daha mutluluk naraları atarak geçirirdim ama çok üzülmüş, heyecanlanmış teklidini başarıyla gerçekleştirdim...Peki bir insan uçağını kaçırır da bu kadar mı şanslı olur? Türkiye’ye indiğimizde Sharm’da kendisini havaalanı görevlisi olarak tanıtan Bey’in aslında FreeBird Havayolları’nın sahibi/ortağı olduğunu öğrendik ve bir kez daha şaşkınlığa düştük. Adı İlker’di bu Bey’in. Sonsuz iyi niyeti ve yardımları nedeniyle de buradan teşekkürü kendisine borç biliriz. Havaalanında elinde adımızın yazılı olduğu bir kağıtla ve kaçırdığımız uçaktan inen bavullarımızla birlikte karşılandık vs. Yani tatilimiz de dahil herşey muhteşemdi....Hadi bunu da bir giriş yazısı olarak kabul edin...Topu topu 6 gece/7 gün kaldığımız Sharm’da ansiklopedilere sığacak kadar anım var. Anlatmaya değecek olanları bir bir anlatacağım, ve söz veriyorum derhal ikinci yazımı da yazmaya başlayacağım, önümüzdeki haftayı bulmadan ahanda bu köşeye koyacağım....Biliyorum heyecandan titriyorsunuz anılarımın devamını okumak için ama şimdi buraya hepsini koymaya kalkarsam eleştiriler geliyor "kısa kes kardeşim diye"....
Eh üzerimde bu kadar baskı varken daha fazla yazamayacağım ühü ühü...
Kalın aşkla, mutluluk ve sağlıkla....
İnternetin delisi fişek hanım

delifisek@cosmoturk.com