Merhaba,

Bugün sana iki şiir postalamak geldi içimden. Zamanın bilmem hangi diliminde kaleme almışım, hatırlamıyorum. Hoş, hatırlasam ne yazar? Maksat düşünceleri ve hisleri paylaşmak değil mi? Haydi oku bakalım ikisini de. Ve düşün! Unutma sakın yorumlarını da eklemeyi.

Bekliyorum.

Sevgimle,
gh.

ŞİİR 1

Bir gün daha bitiyor sensiz
Sensiz biten koca bir gün...
Ve bu böyle devam edip gidecek.

Bu devinim içinde ben,
Hep aynı ılık melodiyi dinleyeceğim
Seni düşünerek...

Kim bilir şimdi ne yapıyorsun?
Sarhoş mu, ayık mı?
Kiminle izliyorsun
Güneşin batışını?
Kim bilir?

Eksilen sen miydin hayatımdan
Yoksa
Ruhumun diğer yarısı mı?

Sıcak bir Ağustos günü
Daha son buluyor.
Bu “an”ım da geçmiş olacak birazdan
Oldu bile!
Bu da, hatta bu da...
Bir tek sen olamıyorsun!

Uzak diyarlardaki kocamanım
Sımsıcağım...

Şimdi ne yapıyorsun?
Kim bilir?

Sahi unuttun mu, terleyen ellerimi
Islak dudaklarımı....

Sahi,
Biz nerede kalmıştık?


ŞİİR 2


Tık, tık, tık…

Sıcak ve nemli bir yaz gecesinde
İnce burunlu, sivri topuklu kırmızı bir ayakkabı.

Tık, tık, tık...

Sokaklar pus dolu…
Köşe başlarında kadın kahkahaları
Erkek inlemelerine karışmış.

Tık, tık, tık…
Yavaş ile hızlı arasında
Çelimsiz adımlar.

Tık, tık, tık…

Ay tepede.
Buram buram terleyen vücut,
Göz kalemiyle farı birbirine geçmiş
İki çift göz,
nemli...

Sağ bileği kan içinde,
Damlıyor kaldırıma
Pıt, pıt, pıt…

Kan damlaları
Adımlara karışıyor.

Tık, pıt, tık, pıt…

Yaşlı, uğursuz suratlı bir adım
Yakalıyor çelimsiz vücudu,
Soruyor: “Kaç para?”

Yorgun bedenden faydalanma dürtüsü
Aşağılık kahkahalara dönüşüyor,
Peşi sıra...

Kadının sağ gözü mor,
Sağ bileği kan içinde.

Uzaklaşıyor.

Tık, tık, tık…

Gülay Haktankaçmaz
gulay@cosmoturk.com