İNCİ’NİN GÜNCESİ

31.10.2003


Arkadaşım (!) Cüneyt’le geçirdiğim o cuma akşamından sonra nasıl davranmam gerektiğini bilemedim bir türlü. Utançla karışık bir pişmanlık ve bunlara eşlik eden bir merak kafamda dolanıp durdu.

Haftasonu ikimiz de birbirimizi aramadık. Salı günü ofiste dalgın dalgın otururken telefonum çaldı;
-İnci selam, Cüneyt ben…
Off yaa! Ne diyecek acaba? İnsanın dinlemekten de konuşmaktan da çok rahatsız olacağı, son derece hassas bir konu.
-İstersen bir ara görüşelim…"
"Görüşmek üzere" diye kapattık telefonu ama kafam karmakarışık…N’olacak şimdi; ertesi akşam buluşacağız, kalbim bir tuhaf, mutluluk değil rahatsızlık var içimde.

Yaşadığımızın bir hata olduğunu, arkadaşlığımızı bozmasına izin vermeyeceğimizi falan söyleyecek muhtemelen.

Ben bozulacağım; Çünkü istenmeyen kişi olacağım
Ve ya;
Benden hoşlanmaya başladığını, en iyi ilişkilerin arkadaşlıklardan doğduğunu falan anlatacak…
E ben yine bozulacağım;çünkü ben O’nu öyle sevmiyorum.

Bir ben mi böyle çelişki doluyum, kadınlar mı yoksa insanlar mı?
Hem öyle olsun hem böyle…
Hem öyle olmasın, hem böyle…

…

Velhasılkelam buluştuk işte; karnımda bir rahatsızlık sancısı, ağzımda bir tat "acımsı"…
Taksim’de buluşmadık özellikle. Olay yerinden ne kadar uzak olsak o kadar iyi.Tuhaf ama Arnavutköy’deyiz, seneler önce geldiğim "Cousens" adlı bir Café’de oturuyoruz. Sözkonusu Café –ismi itibariyle- tarafımızdan özenle seçilmiş. Maksat "ben seni arkadaş olarak seviyorum" mesajı vermek karşılıklı…
"Nasılsın, iyi misin, işler nasıl gidiyor" faslı bitince tehlikeli bir sessizlik oldu.

-İnci, geçen akşam olanlar hakkında konuşmalıyız bence…

Da da da daaaaam! İşte başlıyoruz; artık kaçış yok, umarım masayı az hasarla terkedebilirim.

-Olanlar hakkında hiç düşündün mü İnci?

Hadi leeeen! Uyanığa bak, önce beni konuşturacak sözümona… Var mı bende o gööööz?

-Sanırım senin düşündüklerini düşündüm Cüneyt…

Ha ha haayyttt! 1-0 öndeyim. Nasıl da seviniyorum verdiğim cevaba… Sevincimi farkedince dank ediyor kafama; yahu benim sorunum bu işte, herşeyi savaşa dönüştürüyorum bir anda

Zavallı Cüneyt kafasını kaşıyor şaşkın şaşkın, topu tekrar bana atamaz ne de olsa. O’nun için yenilgi kuvvetle muhtemel artık. Ben ise her koşulda yenileceğim. Çünkü ne yapmak istediğimi bilmiyorum. Ve odaklandığım tek nokta karşımdaki "erkek" cinsini alt etmek.

-İnci, ben düşündüm ki…

Devamı gelecek...