"Tantra" nın kaynağı hindistandır. Karşı iki cinsten kişinin cinsel birleşmeyi daha da ötesi sevişmeyi, bir aydınlanma metodu, bir sanat olarak kullanması yöntemine verilen isimdir. Bu nasıl olur ve bu ne demektir?

Burada amaç batı ülkelerinde olduğu gibi kısa süreli bir ön sevişme ardından, yine kısa süre sonra oluşacak ve yine kısa süreli orgazm ile cinsel birleşmenin bitirilmesi değildir. Bu hayvanların yaptığı bir eylemdir ve sadece türün devamını sağlayan bir işlevi vardır, biraz da sağlıkla, hormonlar ile ilgilidir...Tantra bundan çok daha fazlasıdır. her iki tarafın aldığı mutluluk, haz, doyum, batı anlayışı ve sevişme eylemindekinden kat kat fazladır. Anlaşılabilmesi için ön yargılardan kurtulmuş bir algılama gerekir. peki bu durum nasıl gerçekleşmektedir?

Tantradaki teknikler, kavramalar ve öğretiler, bir kaç bin yıllık mazisi olan ve bu süreç içinde kendini kanıtlamış yazılı bazı öğütlerden oluşur. Orjinal dili sanskritçedir. İngilizce başta olmak üzere bir kaç yabancı dile çevrilmiştir. Bunların içinde pek çok yanlış, eksik, satış kaygılarından dolayı yozlaştırılmış kopyaları bulunmaktadır. Ayrıca bu kopyalar tam anlamını, uygulama ve felsefesini verememektedir. Temel hata, batılı insanın sadece bazı vücut pozisyonlarına önem verip konsantre olup, haz ve mutluluğun artışını bunlarda arayıp tantranın felsefesini kavrayamamasıdır. Tantranın özü duygudur, farkındalıktır. Buradan yola çıkarak yapılan eylemin kişilere çok üst düzeyde, o ana kadar tanımadığı tadları, zevk ve mutluluk dalgalarını vermesidir, verebilmesidir.

Batılı insanın burada düştüğü temel yanılgı tantra felsefesinin, kişiyi, bildiği ve tanıdığı kadarı ile orgazmın o tatlı zevkinden yoksun bıraktığı şeklindedir. Bu gülünesi bir hatadır, çocukça bir algılama eksikliğidir, anlamak için çabadan kaçma ve değişime direnç göstergesidir. Bu tamamı ile yanlış ve bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir yanılgıdır. Tantra kişiyi o ana kadar tanıdığı orgazmlardan çok daha ötesi bir diyara götürür. Mutluluğunu kat kat arttırır. Tabi ki bunun için öğrenme aşkı ve bir bedel ödemek gerekir. Buradaki bedel sabır ile yoğrulmaktır, tantrayı öğrenmeye çalışma süreci içinde eski alışkanlıkların bırakılmasıdır. Ve karşılığı kat kat alınmaktadır.

Örnek vermek gerekirse; tantra felsefesini, tekniklerini öğrenmiş bir erkek ile beraber olan, o diyarlara seyahat eden, ruhunu serinleten, zevk dalgaları içinde eriyen, kaybolan, tam anlamı ile ikinin bir oluşunu, hem seviştiği erkek ile hem kendisi ile yaşayan; kendini adeta kaybeden, susuzluğunun giderildiğini kelimenin tam anlamı ile yaşayan, bununla kalmayıp seviştiği erkeğin hem ruhunun hem de vücudunun gerçekten kendisi ile seviştiğini bir kez iliklerine kadar hisseden kadının, bir batılı kadının, daha sonra eski sevişme yöntemlerine dönebilmesi mümkün değildir.

Tantra özgürlüğe götüren yoldur. Nasıl ki kişi daha önce hiç tatmadığı bir meyvenin tadını ve ona vereceği, tattıracağı mutluluğu bilemez hatta tahmin bile edemez ise, o meyveyi bilmeden küçümser ve yemeyi reddederek kaçırdıklarından habersiz yaşamaya devam eder ise, tantrayı bilmeden küçümsemek ve reddetmek de aynı şeydir. Tantra batılı sevişmenin bir kaç gömlek üstü bir kavrayış gerektirir ve bunun karşılığını ise çok daha fazlası ile kişilere verir.

Batılı sevişme tarzı, kayalar üzerinde, dikenler arasında, kızgın öğle güneşinde, çölün ortasında, yorularak ve terleyerek, kertenkeleler arasında yapılan hayvansal bir eylemdir, tamanlamı ile tadına bile varılamayan sevişmedir. Tantra ise, dolunayda, bir deniz kıyısında, dalgaların notaları eşliğinde, esen hafif meltemin getirdiği binbir çeşit çiçek ve deniz kokuları ile çırılçıplak bedenlerin ne üşüdüğü ne sıcaktan terlediği buna karşılık bazı yerlerin gerektiğinden daha fazla ıslandığı, bu ıslaklığın oluşturduğu zevk dalgaları içinde ruhun ve bedenin titrediği, engin mutluluk ve haz diyarlarına açılmaktır. Seviştiğin kişiden başka kimsenin olmadığı, o havayı solumadığı, dokunmadığı, tad almadığı engin denizlere açılmaktır. O tadları birbirine tattırmaktır, vermektir, sunmaktır. Birbirinizin enerji ve mutluluğundan birbirinizi şarj etmektir, dolmaktır, boşalmadır, tekrar dolmak tekrar boşalmaktır...Tantra mutluluktur. Tantra özgürlüktür. Tantra insanın kendisini ve seviştiği kişiyi, evreni keşfetmesidir.

Bazıları için harita sadece bir kağıt parçasıdır bazıları için ise gidilmesi gereken yerleri gösteren bir kılavuz...Tıpkı bunun gibi bazıları için karşı cins sadece bir vücutdur. Bazıları için ise keşfedilmesi gereken, keşfedilebilen bir evren.

YAzımızda belirttiğimiz gibi bazıları haritayı sadece bir kağıt parçası olarak görür, ona dokunur ama içine giremez...

Tantra önünüze bir harita koyar ve size bir pusula verir. Nerelere nasıl gitmeniz, hangi kanyonlarda nasıl hareket etmeniz, hangi ormanlarda neleri yemeniz gerektiğini gösterir, öğretir. En güzel kokulu çiçeklerin ve meyvelerin nerede olduğu, sıcak mevsimlerde en serinletici ağaç altlarının, en yumuşak çimenlerin hangi bölgelerde bulunduğunu size anlatır. Onlara nasıl yaklaşırsak, nasıl dokunursak kendimiz ve sevdiğimiz için en büyük mutluluk olabileceğini öğretir. Dokunmak bir sanattır, bazılarına bir ipek yumuşaklığı ile, bazılarına ise uyarıcı ama rahatsız etmeden tatlı bir sertlikle yaklaşmamız gerektiğini öğütler. Olgun meyvelere ve henüz olmakta olanlarına en fazla tadı verebilmek ve alabilmek için nasıl eğilmek gerektiğini fısıldar. Meyveyi yerken meyvenin de tad alabileceğini, alması gerektiğini yumuşak bir lisan ile söyler. Meyvenin, kendisini isteyerek size tümü ile sunabilmesi için meyveyi gevşetme ve onda "verme" isteğini uyandırma sanatının inceliklerini gösterir. Meyveyi dalından koparırken onu acıtmadan, kırmadan ona zevk dalgalarını hissettirerek adeta kendinen geçirerek bunu yapabilmenin derin sırlarını verir. O bir yol göstericidir ve bir aydınlanma metodudur. Tantra sevgidir, ilgidir, şevkattir, mutluluktur, hazdır, bilgidir, öğretidir... Bir kadının gözlerine bakarken onun mutluluğunu görmeni öğretir.

Çıplak ve ipek kadifeliğindeki yumuşak ve sıcacık sevgi ile kıvranan tenine dokunmayı, kadının tüm hücrelerini titretmeyi öğretir.

Tantra hakkındaki yazı dizimiz devam edecek....