Kadın konuşmak istiyor, ama erkek umursamıyor. Bu durum size de yabancı değilse, üzülmeyin. Çünkü uzmanlar bu sorunun çözümünü buldu. Yapılan araştırmalara göre erkekler incinmekten ve zayıf görünmekten korkuyor. Bu nedenle de kaçış yolu olarak susmayı, bağırmayı ya da umursamaz görünmeyi tercih ediyorlar. Önereceğimiz yöntemleri siz de deneyin ve erkeğin dilinin nasıl çözüldüğüne şahit olun.

Erkekler çoğu zaman konuşmaktan ve tartışmaktan kaçınır, sessiz kalmayı tercih ederler. Kadınlar ise bu gibi durumlarla çok sık karşılaşsalar da, her zaman baş edemezler. Peki sorunun kaynağında neler yatıyor? Sebebini bilmemiz, çözümünü bulmamıza yardımcı olur.

Özellikle 20 ile 30 yaş arasındaki erkekler, duygulardan son derece az bahsediyor. Zaten aşk – meşk, erkek adam için eskiden beri light bir kavram. Halbuki suskunluğun asıl sebebi, incinme korkusu. Çünkü erkek, yabancı ve tehlikeli bir alana yaklaştığını sezdiğinde avcı misali sessiz ve sabırlı olmaya çalışıyor. Fakat her ne kadar öyle görünmese de, onun da içinde duygusal çatışmaların eksik olmadığı muazzam bir dünyanın gizli olduğunu unutmayın. Terapistler yıllarca araştırmalar yapıp erkekleri bile şaşırtan tespitlerle onları konuşturmayı başardılar.

DUYGULARDAN KAÇIYORLAR

Sevgilinize en iyi arkadaşınızla yaşadığınız tartışmayı ya da annenizin rahatsızlığını anlatmak istiyorsunuz. O ise konuya hiç bulaşmadan telaşlanma, zamanla düzelir diye geçiştiriyor. Erkekler, bir kadın için dert ortağı olma yönünde fazlasıyla aciz kalıyorlar. Kadın acılarından bahsederken, erkek bırakın yorum yapmayı dinleyemiyor bile.

SEBEP

Erkeğin şefkatle yaklaşabilmesi için, kadının o an hissettiği duyguları hissedebilmesi gerekiyor. Ama erkekler hislerini açığa vurma konusunda fazlasıyla acemiler. Bunun genetik yönden mantıklı bir açıklaması var. Erkeklerde konuşulanlar beynin sol bölümünde, yani mantık kısmında işleniyor. Oysa duyguların gittiği yer beynin sağ bölümünde kalıyor. Kadın beyni ise her iki kısmıyla sürekli aktif çalışıyor.

ÇÖZÜM

Ona içinizden geçenleri doğru kelimelerle ve eksiksiz olarak anlatın. Ancak bunu yaparken temkinli davranın. Örneğin ‘hakemin yanlış kararı yüzünden doğru düzgün uyuyamadım. Bunun nasıl bir şey olduğunu sen bilir misin?’ diye söze başlarsanız, kendi deneyimlerinden bahsetme fırsatı bulur. Onu bu duruma getirebildiğiniz anda ‘sen olsaydın ne yapardın?’ diye daha derinlere inebilirsiniz.