Yıllarca boşanma avukatlığı yapan ve aile içi mutsuzlukları yakından takip eden Özkan, “İnsanların çok küçük sebeplerle mutsuz olduklarını ve ailelerini parçaladıklarını görünce kendi kendime hep şu soruyu sordum: ‘Acaba güçlü ve geliştirici bir evliliğin sırrı nedir?’ Mutlu evlilerin tutum ve davranışları örnek alınarak sağlıklı bir evlilik kurulup sürdürülemez mi?” diyor.
SADAKAT VE SEVGİ ŞART
Evlilerin, evlenecek olanların ve evliliğinin daha sağlıklı olmasını isteyenlerin birçok soruya cevap vermeye çalıştığını ifade eden Dr. Özkan, aile içi geçimsizliklere ve aile içi iletişim bozukluklarına son vermenin mümkün olabileceğini savunuyor. Evlilikte, hiçbir ilişkide bulunmayan bir sadakat ve sevgi olması gerektiğini ifade eden Dr. Özkan, “Bu sevgi ve saygının kaybedilmemesi için ölçülü davranılmalı. Bir aile ancak yapıcı-üretici güçlerini koruyarak ve gelişerek yok olmaktan kurtulur. Evliliğin yürüyebilmesi için eşlerin değer yargıları, görüşleri ve gayeleri arasında uyum olması şarttır” diyor.
NEDEN EVLENMELİYİZ?
Dr. Zülfikar Özkan, insanların evlenmeden önce eş adayına veya evli çiftlerin kendi aralarında yalnız kaldığı bir ortamda sorması gereken soruları şöyle sıralıyor: “Neden evlenmeliyim / evlenmeliyiz / neden evliyiz?; eşimle / eş adayımla farklı olduğumuz konularda uzlaşabilecek miyim / uzlaşabilecek miyiz?; çocuk sahibi olmak istiyor muyum / istiyor muyuz?; birlikte nasıl gelişebilir, güçlenebilir ve öğrenebiliriz?; paraya nasıl bakıyorum / bakıyoruz?; aile ile ilgili hedeflerim nelerdir?; eşimle / eş adayımla hedeflerim aynı mı?; eşimin / eş adayımın en çok hangi yönünü seviyorum?; o benim en çok hangi yönümü seviyor?...”
SAĞLIKLI EVLİLİĞE GİDEN YOL
Sağlıklı ailelerde, sağlıklı iletişimin kurulabilmesi için maddi, sosyal, zihinsel ve manevi ihtiyaçların karşılıklı anlayış içinde karşılanması gerektiğini belirten Dr. Özkan, “Mutlu insanların çoğunun iki önemli çocukluk arkadaşı, iki önemli yetişkin dostu, iki doktoru ve ayrıca bunların hepsini gölgede bırakan bir eşi vardır. Sağlıklı evliliğe giden yol, ne istediğini ve neye ihtiyacı olduğunu bilmekten geçiyor. Çoğu insan, aslında ne istediğini bilmiyor. Dolayısıyla sağlıklı seçimler yapamıyor. O yüzden her alanda olduğu gibi ailede de iki kişi arasında kurulacak etkili iletişim için önce dostluk gerekli. Sevgi, evliliklerde sonradan da doğabilir. Eşinin birinci sevgi dilini öğrenen ve o dille konuşan kimse evliliğe sevgi tohumları ekiyor demektir ve bu tohumlar mutlaka yeşerecektir” diye konuştu.
İŞTE 5 ALTIN KURAL
1. Eşinin kendini iyi hissedeceği sözler söylemeli: Herkesin iyi sözler duymaya ihtiyacı vardır. Eşler birbirini sevmeli... Birbirine yardım etmeli, birbirine inanmalı ve bunu ifade etmelidir.
2. Eşine karşı olumlu ve sevgi dolu ilgisini beden diliyle göstermeli: Eşinin dostlarına, akrabalarına, ilişkilerine ve sevdiklerine saygı duymalı, dürüstlüğü esas almalıdır.
3. Eşiyle mümkün olduğu kadar fazla zaman geçirmelidir: Zamanını, yeteneklerini ve kaynaklarını ailesine yardım etmek üzere bolca kullanmalıdır.
4. Eşiyle aralarında ortak heyecan ve coşku uyandıracak konular ve ilgi alanları bulmalı: Aksi bir sebep yoksa kadın, eşinin tuttuğu partiyi, futbol takımını tutmalı. Erkek ise eşinin severek izlediği filmleri izlemeli ve severek okuduğu kitaplara ilgi duymalıdır.
5. Eşine sadakat göstermeli: Eşiyle arasında uyumlu bir hayat sürmeye çalışmalıdır. Onun eşsiz kişiliğini ve yeteneklerini kabul etmelidir.
SİZ HANGİ GRUBUN İÇİNDESİNİZ?
Mutlu evliliklerde eşler başkalarına karşı saygılı, mutsuz evliliklerde ise başkalarını eleştiren bir yapıya sahip oluyor.
Mutlu evlilikler duygusal bakımdan dengeli, mutsuz evlilikler ise dengesizdir.
Mutlu evliliklerde eşlerin özgüveni yüksek, mutsuzlarda düşüktür. Hatta mutsuz evliliklerin çoğunda, eşlerin kendilerine güveni hiç olmaz.
Mutlu evliliklerde eşler duygusal olarak kendilerine yeterli, mutsuz evliliklerde ise bağımlıdır.
Mutlu evliliklerde mutlu olma yolları araştırılır, mutluluk üzerinde durulur ve mutluluk tanımı yapılmaya çalışılır.
Mutlu evliler birbirlerine dostça, mutsuz evliler ise yargılayıcı davranır.
Mutlu evliler birbirlerinin iyi yönlerini, mutsuz evliler ise kötü yönlerini görmeye çalışır.
Mutlu ailelere esneklik, mutsuz ailelere sertlik hakimdir.
Mutlu eşlerin günlerinin son düşünceleri, o gün yaşadıkları hoşlarına giden olumlu olaylar; mutsuzların son düşünceleri ise o gün yaşadıkları beğenilmeyen olaylar ve yanlışlıklardır.
Mutsuz evliliklerde eşler çoğu zaman çalışma bağımlılığına sahiptir. v Mutsuz ailelerin başka bir bağımlılığı da mükemmel olma ihtiyacıdır.
Mutlu aileler ilke merkezlidir.
Mutlu aile bireyleri, çok kötü duruma düştükleri anları yeniden yaşamak istemezler.
Mutlu evliliklerde “Mutluyum çünkü... var / sahibim...” gibi formüller, mutsuz evliliklerde ise “Mutluyum eğer.... olursa, kazanırsam, gerçekleşirse...” formülü kullanılır.
SINIRI AŞMAYIN!
Çoğu ailede başkası adına konuşma, başkalarına öğüt verme ve sözlü saldırılarda bulunma alışkanlığı olduğunu belirten Dr. Zülfikar Özkan, “Başkasının sınırlarını ihlal etmek, onların evine veya bahçesine girmek gibidir. Asıl olan, herkesin kendi hakkında konuşması ve başkaları hakkında soru sormasıdır” diyor ve sınır ihlallerini şöyle açıklıyor:
Eşin aklından geçenleri okumaya ve düşüncelerini tahmin etmeye çalışmak,
Eşin duygularını okumaya çalışmak,
Bir eşin, ötekine etiket yapıştırması,
Eşin yaptığı ve söylediği her şey hakkında olumsuz konuşmak,
Bir eşin diğerine öğüt vermesi ve ne yapması gerektiğini söylemesi.
Mutlu Evliliğin Sırları
Mutlu evlilik hayatı yaşamak hiç zor değil!...İşte 5 altın özel kural...
“Mankenlerin Güzellik Yöntemleri”
“T.H.Y.'den Madrid Ve Barselona’ya İndirim!”
“OMICRON Varyantı İle İlgili Bilinmesi Gerekenler”
“Yasemin Mira`nın "Rüya"sı Gerçek Oldu”
“Cem Adrian’ın 20.Yıl Albümü “Mücevher”in Basın Toplantısı Gerçekleşti!”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32