Eşinizle birbirinizi tanımanın tadını çıkarın!
Çiftlerin birbirlerini tanıma sürecinde yaşanan sıkıntılar ve çözüm yolları.
Kişilerin birbirlerini tamamen tanıması ve bir kere tanıdıklarını düşündükten sonra bir daha hiçbir değişiklik olmayacağını düşünmeleri hiç de gerçekçi değildir. Eşlerin birbirini tanıması, ömür boyu sürecek ve hiç bitmeyecek bir süreçtir. Bu yüzden “başlangıçtaki kişiyle şu anki kişi arasında dünyalar kadar fark var”, ya da “seni hiç tanıyamamışım” tarzındaki sıkça işitilen sözcükler, ilişki için bir tehlikeyi değil, aksine gayet doğal bir gerçeği yansıtmaktadır. Bu durumu aşağı doğru ve yana doğru giden iki süreçle açıklamak işi kolaylaştırır.
Birincisi, eşinizi tanıdıkça mutlaka daha aşağıda ya da daha içeride, hiç bilmediğiniz başka bir özelliğinin bulunduğunu keşfedersiniz. Bu doğal bir şeydir, bir suç değildir, hele eşinizin bir “suçu” hiç değildir. Şöyle ki, kişiliğin özelliklerini üst üste geçmiş soğan kabukları olarak düşünmekte fayda vardır. En dışta, herkesin bildiği ve görebildiği özellikler, içerilere doğru sadece yakınların bildiği özellikler ve daha içerilerde ise sadece kişinin kendisinin bildiği veya kendisinin bile farkında olmadığı özellikler. Dışarıdan merkeze doğru, eşinizin kişilik katmanı her tanıdığınız ve soyduğunuzda, içeride başka bir katmanın daha var olduğunu keşfedeceksiniz ve o katmanı hiç tanımıyor olacaksınız. O yüzden insanları tanıdıkça onların daha bilmediğiniz, tanımadığınız iç içe geçmiş bir sürü özelliği olduğunu fark eder, ve sanki onu hiç tanıyamamışsınız gibi hissedersiniz.
İkincisi, zaman, yatay bir değişim eksenidir, zaman içerisinde insan her gün biraz daha değişir. Yıllar, yaşananlar ve değişen psikolojik gelişim dönemleri insanları değiştirecektir. Bu yüzden insanları tanıdığınızı düşündüğünüz zaman, o çoktan bir miktar değişmiş olacaktır. Bu durum, sağlıksız bir değişim değil, aksine gerekli ve kaçınılmaz bir süreçtir. Bu yüzden hem eşinizi tanıdıkça yeni özellikleri olduğunu keşfedeceksiniz, hem de eşinizin özellikleri, ilgileri, zevkleri zaman geçtikçe değişecek. Bu yüzden eşlerin birbirlerini tanımasından daha önemli olan şey, birbirlerini sürekli tanımaya çalışmak ve yeni bir özeliklerini öğrendiklerinde şaşırmamaktır. Bu şu demektir. Eşinizi tanıyıp bitirip “tanıdım” demek yerine, onu hiçbir zaman tam olarak tanıyamayacağınız gerçeğini kabul edip, onun hakkında sürekli yeni özellikler öğrenmeye açık olmak daha gerçekçi ve sağlıklı bir tutum olacaktır. Bu tutum, karşılıklı olarak eşleri birbirlerine duyarlı, birbirlerine dikkat eder ve birbirlerine karşı alıcıları açık tutacaktır. Böyle bir tutum gerçek uyumun oluşması için en önemli gerekliliktir.
Eşler arası uyumu bir “dans etme” aktivitesine benzetebilirsiniz. Buna göre, uyum iki türlü olabilir. Ya çift olarak kenarda oturup, hiç hareket etmeyeceksiniz ve böylelikle çok uyumlu olacaksınız. Ya da piste ineceksiniz ve birbirinizin hareketlerine uyumlu hareketler üretmeye çalışacaksınız. Aynı hayatın kendisi gibi. Hayat enerjidir, dinamizmdir, harekettir ve eylemdir. O yüzden kenarda hiç hareketsiz durarak uyumlu olmayı tavsiye etmeyiz. Emin olun bir süre sonra birbirinizden sıkılır, sonra da birlikteliğinizin bütün büyüsü yok olur ve giderek birbirinizi görmek bile istemeyebilirsiniz. Bunun yerine piste inip, dans etmek çok daha eğlenceli, çok daha yaratıcı ve çok daha geliştirici olacaktır. Uyumlu dansta birbirinin hareketlerini tamamıyla bilip tahmin etmek mümkün değildir. Yani birbirini tamamıyla tanımak. Bunun yerine diğerinizin hareketlerini süreli izlemeli, onun hareketlerindeki değişimleri fark etmeli ve ona en uygun olacak hareketi bulmalısınız. Tabii ki öbür tekiniz de aynı şekilde.
Uyumlu çiftler hayat denen eşli dansta spontan bir şekilde güzel figürler üretirler, aynı bir tangoda olduğu gibi. Ve birlikte dans etmekten çok keyif alırlar, çok eğlenirler ve birbirlerine sıkı sıkıya bağlanırlar. İşte gerçek uyum, dans çiftinin dansları gibi değişken, yaratıcı, dinamik ve sürekli birbirine dikkat gerektiren aktif bir süreçtir. Çaba harcayacaksınız, emek vereceksiniz, terleyeceksiniz ve çok eğleneceksiniz.
“Akra’nın ‘Ses’i Suat Ateşdağlı”
“DESA çizgisinin yeniden keşfi…”
“Neden Psikiyatriste İhtiyaç Duyarız?”
“İçimdeki şeytan omzumdaki melek”
“Çekül`den Yeni Yıl İçin "Doğa Dostu Ve Şık" Hediyelikler”
“9 kadından biri, meme kanseri riski altında...”
“Kadınlar İçin Ağırlık Antrenmanının Faydaları”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32