Aslında diğer durumlarda ağzınızdan bal damlıyor ama söz ilişkiye geldi mi, teklemeye başlıyorsunuz. Nedense bir türlü istediğiniz cümleler dökülmüyor ağzınızdan. Neden? Her şeyi kolayca konuşurken, kendi ilişkinizde bunu bir türlü başaramıyorsunuz? Peşinen söyleyelim, bunlar çok hassas konular ancak ne kadar geciktirirseniz geciktirin sevgilinizle aranızda her şeyin konuşulabileceği bir an mutlaka gelecek. İyisi mi siz bir kadın olarak buna şimdiden hazır olun. Korkmayın, bunu yapmak o kadar da zor değil.

Doğru hedef

İlişkinizin kader anı olarak nitelendirilebilecek konuşmayı yapmadan önce, öncelikle kendinize hedefinizin ne olduğunu söyleyin. Bakın, Sharyn Wolf "İlişkiniz İçin Gerilla Stratejileri" kitabında bu durumu nasıl anlatıyor: "Kadınların yaptığı en büyük hata ilişkilerinden beklentilerini açık seçik belirtmemeleridir. Onlar, 'Biz ne olacağız?' sorusunun cevabını sevgililerinden beklerken, kendi kendilerine bile bu konuyu çözümlemiş değller. Böylece hem sevgililerine haksızlık eder, hem ilişkilerini çıkmaza sokmuş olurlar."

Bir düşünün: İlişkiniz hangi seviyede? Dayanıklı mı? Ne istiyorsunuz? Beraber yaşamak mı, yoksa nişanlanmak mı?

Bunları netleştirdikten sonra, kendi hedeflerinizin sevgilinizinkilere uyup uymadığına bakın.

Aggie Jordan, "Kariyer sizin için çok önemli olabilir ya da işinizden dolayı seyahat etme engeliniz olmaması gerekebilir. Bu tür sorunlar sizin yerleşik bir hayat kurmanızı engelleyebilir" diyor. Gerçekten kadınlar çoğu kez, sevgililerinden kalıcı teklifler almaya o kadar yoğunlaşıyorlar ki, aslında kendilerinin de bekledikleri teklife hazır olmadıklarını göremiyorlar.

Kendinizden eminseniz, artık onu izleyebilirsiniz. Neleri mi izleyeceksiniz: Sizi gelecek planlarına dali ediyor mu? Ailesiyle tanıştırdı mı? En yakın arkadaşlarını tanıyor musunuz?

Bunları netleştirdikten sonra, ilişki tartışmasını nereden açacağınızı bilmeniz gerekiyor. Tabii beklentilerinizin ilişkinizin bulunduğu noktayla uyumlu olup olmadığına da karar vermelisiniz.

Doğru zamanlama

Unutmayın zaman ve atmosfer de ondan alacağınız cevabı etkileyebilir. James Douglas Barron, "O, Yüzük İstiyor, Ben İse Hiçbir Şeyin Değişmemesini" adlı kitabında şu uyarılarda bulunuyor: "İdeal gibi gelse de, seksten önce veya sonra ilişkinizi tartışmayın. Sevgiliniz rahatlamış gib gözükebilir, ama bu tür zamanlarda aklının başka yerlerde olduğunu bilmelisiniz. Bu tür zamanlarda muhtemelen sizinle aynı fikri paylaşacak, ama bunu sırf konuyu kapatmak için yapacaktır."

Onu yakalamak için en uygun an, rutin işlerle ilgilendiği bir zamandır. Yemektn sonra sofrayı toplarken ya da küvetin suyla dolmasını beklerken, konuyu açabilirsiniz.

Tartışmalardan sonra ikiniz de stresliyseniz, aman konuyu açmayın. Uyum içinde olduğunuz zamanlarda daha rahat olacaksınız. Böyle bir zamanda sizi dinlemeye daha açık olacak, kendini size daha yakın hissedecektir.

Doğru kelimeler

Söze "konuşmamız lazım" diye başlamak, mevzuyu en berbat noktasından tutmaktır. En iyi taktik, isteklerinizi doğru bir şekilde kurulmuş bir cümlenin içine almaktır. Bu formül, onun düşüncelerinize saygı duyduğunuzu gösterip, sırf duymak istediğiniz şeyleri duymak için onu köşeye sıkıştırmadığınızı da ön plana çıkarır.

Erkekler hedefi belli olan konuşmaları severler, içinde "ihtiyacım var" sözcüklerinin olduğu cümleler, ona bağlı ve muhtaç olduğunuzu düşünmesine yol açar.

Önerinizi kabul etmezse, durumu kurtarın ve konuyu değiştirin. Evli ya da beraber yaşayan çiftlerle daha sık görüşerek, bağlanmakla hayatın bitmediğini gösterin.

Doğru anlaşma

İkiniz de ilişkinizi başka boyuta taşımaya kakar verseniz bile, değişiklikleri ışık hızıyla değil, adım adım yapın. Böylece sevgiliniz, sevgiliniz yeni statüsünü hazmetme zamanı bulacak ve doğru karara vardığına emin olacaktır.

Artık tek eşliliğe geçtiyseniz, onu arkadaşlarınızla ve ailenizle tanıştırın. Ancak karar verdiğiniz şey, beraber yaşamaksa ertesi gün size taşınmasını beklemeyin. Bunun yerine birlikte kiralık ev arayın. Böylece, kendisini olayın bir parçası olarak görecektir.