Uzmanlara göre, çocukla kardeşi arasındaki yaş farkı ne kadar az olursa, kıskançlık o denli büyük oluyor.
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr Selahattin Şenol, kıskançlığın insanoğlunun en doğal, en evrensel duygularından birisi olduğunu ifade ederek, "Kıskançlık, sevilen kişinin başkasıyla paylaşılmasına katlanmamak olduğuna göre, sevginin bulunduğu her yere girer. Çocuklar, kardeşlerinin olmasını isterler. Ancak kardeş doğumu ile de yoğun bir kıskançlık yaşamaya ve anne babaları zorlamaya başlarlar. Çocuk için en değerli varlık anne olduğuna göre, onu başkasıyla paylaşmak kolay, dayanılır bir duygu değildir. Annesini, kucağında 'yabancı' bir çocukla gören kardeşin duyguları değişir. Anne sevgisini yitirme korkusu, daha yeni bir kardeş geleceğini öğrendiği anda içini sızlatmaya başlar" dedi.

Çocukla kardeşi arasında yaş farkının az olmasının kıskançlığı o kadar büyüteceğini kaydeden Şenol, "Henüz anneye ihtiyacın sürdüğü 3 yaşından küçük çocuklarda, anne ilgisinin azalması sonucu yeni kardeşe tepkisi büyük olacaktır. İkinci ya da üçüncü kardeşi kabullenme daha kolay olmaktadır. Annenin yenidoğan bebekle birlikte oluşacak güçlüklerini hafifletebilmek için çocuğun kreşe verilmesi ya da odasının ayrılması gibi değişiklikler de kıskançlık duygusunu arttıracak, yeni uyum sıkıntılarına sebep olacaktır" diye konuştu.

'Kardeş kıskançlığı doğal bir duygudur, sevgi ve kıskançlık ara ara yoğunlaşarak zaman içinde yoğunluğunu kaybeder' diyen Şenol şu tavsiyelerde bulundu. "Olumsuz duygular anlayışla karşılanmalı, bu duyguları belirtmesi yüreklendirilmelidir. (Beni de uğraştırıyor, arasıra ben de kızıyorum. Beceriksizliği yüzünden ona çok zaman harcıyorum. Seni sevmediğimi düşünme, eskisi kadar seviyorum) gibi sözler söylenmeli. Anne ve babanın bebeği, çocuğun önünde gösterişli bir biçimde okşayıp sevmesinden kaçınmalıdır".