Bursa Sağlık Müdürlüğü Ruh Sağlığı ve Sosyal Hastalıklar Şube Müdürü Dr. Ruhi Berkem, anne ve babanın televizyonu mutlaka çocuğuyla birlikte izlemesini tavsiye ederek, "Anne ve baba sürekli televizyon seyretmek yerine çocuğuyla ilgilenip, ona sevgisini gösterirse aradaki bağ güçlenir" dedi.

Berkem, günümüzün en önemli iletişim araçları arasında yer alan televizyonların eğitici ve öğretici olmasının yanı sıra eğlendirici özelliğiyle de ilgi çektiğini söyledi. Televizyonun etkilerinin nasıl ve ne derecede kullanıldığı ile ilişkili olduğunu vurgulayan Berkem, "Önemli olan televizyonun seyredilmemesi değildir.

Anne babanın çocuğa kısa süreli ve denetimli televizyon izletmesi, doğru ve uygun programlar seçerek çocuğu bu programlara yönlendirmesi çok önemlidir. Anne ve ve babalar televizyonu mutlaka çocukları ile birlikte seyretmelidir. Birçok film, dizi ve program, çocuğu şiddete yönlendirdiği gibi, kullanılan lisan da çocuğun dil gelişimini olumsuz etkiliyor" diye konuştu.

Berkem'e göre, çocuğa olumlu televizyon izleme alışkanlığı kazandırmak için yapılacaklar şunlar:

"Çocuğun televizyon karşısında geçirdiği süre günde en fazla 1-2 saati aşmamalı. Çocuk 3 yaşındak küçükse izleme süresi 20 dakikaya geçmemeli. Anne- baba çocuğun televizyon izlemesi konusunda bir plan yapmalı. Bu planda çocukla bir günde kaç saat,bir haftada kaç gün hangi programları izleyeceği konularında birlikte karar almalı.

Televizyon planlanan programa uygun olarak açılmalı, program bittiğinde kapatılarak, çocukla program hakkında konuşmalı. Bu yaklaşım, çocuğun izlediklerinden daha çok faydalanmasına yardımcı olur. Anne- baba televizyonu çocukla birlikte seyretmeli.

Çocuğu bilinçli bir televizyon izleyicisi yapmak için, programın içeriği ile ilgili bazı temel bilgileri verip, çocuğun sorduğu sorulara cevap vermeli. Çocuğa izlediğinin yanlızca bir film, hikaye olduğu anlatılmalı. Örneğin, Süpermen'in gerçekte uçmadığı, rol gereği uçtuğu söylenmeli".

Çocuğa televizyon seyrettirilmesi ya da seyrettirilmemesinin ödül ya da ceza olarak kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Dr. Ruhi Berkem, "Anne ev işleriyle uğraşırken, çocuğu televizyondan başka uğraşlarla ilgilenmesi için yönlendirmelidir. Anne-baba çocuğun televizyon seyretmesi yerine arkadaşlarıyla biraraya gelmesi, oyun oynaması, resim yapması, spor yapması, kitap okuması gibi ev içi ve ev dışı aktiviteleri desteklemelidir.

Çocuk bu aktivitelere yönlendirildiğinde övülmeli, taktir edilmelidir. Anne-baba çocuğun reklamlarda görüp, istediği ancak ona uygun olmayan maddelerin neden alınamayacağını çocuğa anlatmalıdır. Anne baba sürekli veya yüzüstü yakından televizyon izlemesinin sağlığa zararlı olacağını anlatmalıdır" diyerek, ebebeynlere tavsiyelerde bulundu.

Televizyonun çocuğu şiddete yönlendirdiğini ifade eden Dr. Berkem, "Çocuk, şiddeti günlük hayatın bir parçası olarak kabullenir. Problem çözmede, şiddeti çözüm yolu olarak kullanabilir. Televizyondaki programların bir çoğunda konuşma dili yanlış, argo ve yabancı kelimelere özentili kullanıldığı için çocuğun dil gelişimi olumsuz etkileniyor. Çocuk televizyonu tek başına izlediğinde, televizyonun sunduğu herşeyi gerçekmiş gibi kabul edebilir.

Çocuğun televizyon karşısında uzun süre kalması, çevreyle ilgisini azaltıp, konuşmasında gecikmeye yol açabilir. Çocuğun televizyon karşısında uzun süre kalması, hareketsizleşmesine, şişmanlamasına ve sürekli yorgunluk hissetmesine sebep olabilir. Tüketime ve para harcamaya özendiren reklamlar, çocuğun reklamda gördüğü yiyecekleri, oyuncakları istemesine neden olabilir. Bu istekler, aileye ekonomik açıdan zarar verebilir" şeklinde konuştu.

habersağlık