>

ANNE - ÇOCUK

Hamilelikte cildiniz

Kadın cildi hamilelik döneminde birçok değişimden geçiyor. Uzmanlar, hamilelik dönemi boyunca kadınların cildinde yaşanan değişikliklerle ilgili şu bilgileri veriyor:
 
   
 
 
     
"Kadınlar, karın çatlakları için önlem almaya birinci aydan itibaren başlamalı. Bunlar mor-kırmızı renkten beyaza dönüşen izlerdir ve hamileliğin en önemli işaretleridir. Karın çatlakları hamilelerin yarısından fazlasında görülür. Hamilelik sırasında hormonların etkisinde kalan ve gerilen dokularda cildin yapısını ve esnekliğini sağlayan kolajen ve elastin lifler iyice gerilerek kopuyor. Bu, daha ince ve düzensiz yapıdaki yeni liflerin oluşumuyla telafi ediliyor. Bu liflerin üzerindeki deri de daha ince olduğu için ciltte bir yara izi niteliğinde gözle görülür izler ortaya çıkıyor. Kaçınılmaz olarak hormonal faktörler nedeniyle çatlaklar oluşuyor. Vücut ağırlığındaki artış nedeniyle cildin sıkılığındaki değişim, yani mekanik faktör de etkili oluyor. Ancak çatlakların asıl sorumlusu hormonal değişim. Çatlakların oluşumunda kadının hamilelik öncesindeki kilosu, kolajen kalitesi ve genetik faktörler de rol oynuyor. Ayrıca karın çatlakları çoğunlukla genç kadınlarda görülüyor. Daha önce yaşanmış olan hamileliklerin sayısının ise yeni karın çatlaklarının ortaya çıkmasında herhangi bir rolü söz konusu değil. Bel çevresi genişliğiyle karın çatlaklarının varlığı arasında ise herhangi bir bağlantı bulunmuyor."

Uzmanlar, hamileliğin başlangıcından itibaren göğüs derisinin hacimce artıştan kaynaklanan bir gerilmeye maruz kaldığını belirterek, "Bununla beraber hamileliğin ilk işaretinin göğüslerde bir gerginlik hissi ve hatta acı olduğunu da unutmamak gerekiyor. Bu dönemde mavi bir toplardamar ağı gözle görülür hale geliyor. Göğüsler kas dokusuna sahip olmadıkları için, durumları tamamen derinin gerginliğine bağlı oluyor. Kadınlık hormonları süt bezlerinin hacminde bir artışa neden oluyor ve bu da gerginlik hissi veriyor. Doğumdan sonra hormonlar normale dönüyor ve göğüslerin hacminde bir azalma söz konusu oluyor. Bu hacim değişiklikleri cildi zayıflatarak esnekliğini kaybetmesine, gevşemesine yol açıyor. Bu nedenle göğüs derisinin gevşemesine engel olmak için hamileliğin başlangıcından emzirme döneminin sonuna dek göğüslerin bakımına özen gösterilmesi gerekir. Hamilelik döneminde ayrıca bacaklardaki toplardamarlar ve lenfler gerektiği biçimde çalışmazlar. Isınmanın da artırdığı bu ağırlaşma hissiyle birlikte genelde cildin yoğun bir biçimde kuruduğu görülür. Hamileliğin ilk 3 ayından itibaren hormon değişiklikleri nedeniyle damarların esnekliği azalıyor ve kan akışında düzensizlikler meydana geliyor. Bacaklarda bulunan damarlardan kalbe doğru olan kan akımı zorlaşıyor. Hamileliğin ikinci ve üçüncü üç aylık dönemlerinde, vücut ağırlığında ve uterus hacmindeki artış, kalbe doğru olan kan akımını geciktiriyor" ifadelerini kullandı.

Doğum sonrası bakıma da dikkat çeken uzmanlar, hamilelik ve emzirme sırasındaki hormonal değişikliklerin cildi etkilediğini kaydederek, şu görüşlere yer verdi:

"Özellikle karın, kalça, baldır ve göğüs bölgesinde cildiniz daha az esnek, daha sarkık hale geliyor. Ayrıca kilo artışı kişiden kişiye değişeceği için kalça, karın ve baldır bölgelerinin inatçı direnişi nedeniyle her kadının normal vücut ağırlığına dönme süresi de farklı olabiliyor. Hamilelik sırasında cilt hem uterus hacminin hem de vücut ağırlığının artışı nedeniyle yoğun bir mekanik gerilime maruz kalıyor. Bu gerilme cildi zayıflatan hormonal değişimler nedeniyle daha da artıyor. Bundan başka östrojenin yağ hücrelerinin aktivitesini artırması nedeniyle adipoz dokularda bir yağ birikimi meydana geliyor. Doğum sonrasında hormonal düzeyin normale dönmesi daha geç olacağı için cildin normale dönüşü emziren annelerde daha uzun bir zaman alabiliyor. Selülit ise hipodermisdeki katı kolajen yapıların yağ hücreleri tarafından kuşatılması nedeniyle ortaya çıkan ve rahatsız edici portakal kabuğu görünümü oluşturan bir cilt problemi. Hamilelik sırasında hormonlardan etkilenen alanlarda yağ depolanması tamamen doğal, fizyolojik bir olaydır, vücudun amacı ana rahmindeki bebek için birazcık daha gıda stoklamaktır. Tüm bunlarla birlikte kilo fazlalığının olması selülitli olmak anlamına gelmiyor."

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>