Anadolu Sağlık Merkezi Tüp Bebek Ünitesi’nden Dr.Aytuğ Kolankaya ve Dr.Handan Gürpınar, geç yaşta anne olmak ile ilgili bilgi verdi.

Kadınlarda psikolojik ve fiziksel gelişim açısından anne olmak için en uygun yaş 25-35 yaşlar arasıdır. Bu dönemde kadınlar hem psikolojik olgunluğa erişirken hem de hormonal olarak dengelerini bulurlar.

Geç yaşta anne olmak bazı yönlerden risklidir. Çünkü yaş ilerledikçe down sendromu gibi bazı kromozom bozukluklarının ortaya çıkma sıklığı artar. Aynı zamanda yüksek tansiyon , şeker hastalığı, dolaşım bozuklukları, kalp hastalıkları gibi sistemik hastalıkların ortaya çıkması ve gebeliğe eşlik etmesi söz konusu olabilir. Gebelikle birlikte bu hastalıkların yönetilmesi gerekebilir.

40 yaşına kadar kendiliğinden çocuğu olmayan kadınlara tüp bebek dışındaki yöntemlerin önemli bir faydası olmadığı için bu çiftlere tüp bebek tedavisi uygulanmaktadır.

40 yaşından sonraki kadınların gebelikleri sırasında yüksek tansiyon, şeker hastalığı, dolaşım bozuklukları bebekte gelişme geriliği ve kromozom anormallikleri normal populasyonda daha sık görülmektedir. Buna bağlı olarak halk arasında gebelik zehirlenmesi diye bilinen preeklampsi, gebelik şekeri , iri bebek ve zor doğumlar hem anne hem de bebek için risk oluşturur.

Kadınların öncelikle anne olmayı gerçekten isteyip istemediklerini iyice tartmaları ve karar vermeleri gerekir. Çünkü herkes anne olmaya kendini hazır hissetmeyebilir. Hazır olmayı beklerken de kadının biyolojik saati aleyhine işleyebilir.. Çocuk sahibi olmaya hiçbir zaman tam hazır olunamayacağını düşünüyorum. Ciddi bir sorumluluk ve hayatınızın akışını tamamen etkileyecek bir durum ve çok ciddi emek gerektiriyor. Böyle zor bir kararı vermek de kolay olmayabilir. Ama eğer anne olma isteği varsa her şartın uygun olmasını beklemekle vakit kaybedilmemeli. Çünkü bu kaybedilen zamanın telafisi mümkün olmayabilir.

40 yaşından sonra kadınlarda ciddi olarak yumurtalık kapasitesinde azalma ve yumurta kalitende düşüklük ve endometriumun oluşan emriyoları tutma kabiliyetinde azalma görülmektedir. Bunun sonucu olarak da 40 yaşından sonra gebelik oranlarının anlamlı derecede düştüğünü görüyoruz. Psikolojik açıdan ise anne olmay isteyen kadının anne olamaması depresyon hayata küsme hayattan zevk almama eşler arasında gerginliğe neden olmaktadır. Anne ile çocuk arasında ciddi bir yaş farkı çocuğun seviyesine inememe ve kuşak çatışmasını ortaya çıkarabiliyor.

Sonuçta bir çiftten bahsediyoruz. Çocuk sahibi olunamıyorsa bu çifti oluşturan her iki ferdi de ilgilendiriyor. Sorun kimde olursa olsun çiftin birbirlerine destek olmaları gerekir. Bu destek mekanizmaları çalışmadığında kişiler arasında kopukluk, soğukluk ayrılmaya giden sorunlar yaşanabilir.