Anneliği erteleyenlere
Geç yaşlarda hamileliğin yol açtığı riskleri biliyor musunuz? İşte geç yaşta hamileliğin getirdiği risk faktörleri...
Gelişen tıp ve tedavi yöntemlerinin de bunda büyük bir kalkışı var. Ancak 30'undan sonra hamilelik hakkında dikkat etmeniz gereken bir dizi kuralın olduğu da bir gerçek. Sizler için araştırdık. Modern zamanların kadını hayatı için kararlar alırken geçmiş yıllarda yaşayan hemcinslerine göre oldukça farklı alanlara yöneliyor. Günümüzde fiziksel güç gerektiren işler haricinde, erkeklerle neredeyse her alanda rekabet içinde olan kadınlar, kariyer hedefleri için kimi zaman en doğal içgüdüleri olan anneliği bile ertelemeye karar verebiliyor. Özellikle modern hayatın koşuşturmacasına kendini kaptıran şehirli kadın, bazen ekonomik bazen de kişisel hedefleri nedeniyle annelik planlarım geç yaşlara erteleyebiliyor. Ayrıca, son yıllarda bir hayli ilerleyen tıp sayesinde, geç yaşlarda hamileliğin yol açtığı risklerin azaltılması, kadınların bu konuda daha kolay karar vermelerini sağlıyor.
Geç annelik
Kadınların doğurganlıklarını 30'lu yaşlarından itibaren kaybetmeye başlaması ve genç bir kadına kıyasla hamileliklerinde birçok risk faktörüyle karşı karşıya kalması, ileri yaşta gebeliğin yol açtığı sorunların basında geliyor. Fakat bu durum, ileri yaşlarda hamile kalmayı düşünen her kadının aynı tip sorunlarla karşılaşacağı anlamına da gelmiyor. Çünkü ileri yaşta hamileliğin taşıdığı riskler her şeyden önce, anne adayının yaşadığı sağlık sorunlarıyla bağlantılı.
Özellikle ilerleyen yaşla birlikte kadınlarda hipertansiyon ve diyabet gibi rahatsızlıkların daha sık görülmesi, geç yaşta hamileliği tehlikeye sokan faktörlerin en önemlileri arasında yer alıyor. Bu nedenle, hamileliğini 30'lu yaşlardan sonraya bırakan her kadının, hamile kalmaya karar vermeden önce mutlaka doktoruna danışarak hamileliği süresince ne tür sorunlarla karşı karşıya olduğunu öğrenmesi gerekiyor. Diyabet ya da hipertansiyon gibi herhangi kronik bir rahatsızlıktan şikayetçi olan anne adayının, doktor gözetiminde bu sorununu kontrol altına alması, hem kendi sağlığı hem de bebeğinin sağlıklı gelişimi açısından büyük önem taşıyor.
Çünkü ileri yaşlardaki hamileliklerde kronik hipertansiyon, erken gebeliklere göre ikiyle dört kat arasında daha fazla görülüyor ve bu durum anneyle bebeği açısından büyük tehlike taşıyor. Ayrıca, bir diğer tehlikeli olasılık da, kadının yaşı ilerledikçe doğacak bebeğin kromozom bozukluklarda dünyaya gelme ihtimali.
Kromozom bozukluklarının en önemlilerinden biri olan Down Sendromu'nun, özellikle ileri yaşlardaki gebeliklerde ortaya çıktığı araştırmalar sonucunda kanıtlanmış. Doğacak bebeğin zihinsel ya da bedensel özürlü olmasına yol açan Down Sendromu'nun, 25 yaşındaki bir anne adayının bebeğinde görülme şansı 1250'de bir iken, 35 yaşındaki bir annenin bebeğinde bu oran 378'de bire kadar yükseliyor. Artan bu risk faktörü nedeniyle çoğu doğum uzmanı 35 yaş üzerindeki anne adayım, bebeğinin bu tip bir kromozom bozukluğuna ne kadar maruz kalabileceğini öğrenmesi için hamileliğinden önce bir test yapmayı öneriyor. Yapılan test sonucunda, anne adayının hamileliğiyle birlikte hiçbir kromozom bozukluğu yaşamayacağı tespit edilirse anne ve bebeğinin sağlıklı bir hamilelik geçireceği belirleniyor.
Düşük tehlikesi
İleri yaşlarda hamile kalmayı planlayan kadınların karşılaşabilecekleri bir diğer sorun ise düşük tehlikesi. Her yaştaki anne adayı, hamileliğin özellikle ilk üç ayında düşük riskiyle karşı karşıya kalıyor. Öte yandan, ilerleyen yaşla beraber düşük ihtimali de doğru orantılı artıyor. 35 yaş üzerindeki anne adaylarında düşük tehlikesine, genç yaştaki hamileliklere göre dört kat daha fazla rastlanılıyor.
İleri yaşlarda ilk bebeğini dünyaya getirmeye hazırlanan anne adayları için doğum evreleri de farklı zorluklar taşıyor. Diyabet ve hipertansiyonun beraberinde getirdiği risk faktörlerinin yanı sıra plasentayla ilgili sorunlarda anne adayının hayatını tehlikeye atabilir. Özellikle Placenta previa olarak adlandırılan vakada, annenin çok kan kaybetmesi ihtimaline karşı doğum uzmanı sezaryen doğumu önerebiliyor.
Geç yaşlarda ilk doğumunu yaşayan anne adayları, bazen düşük kilolu ya da prematüre bir bebeğe de sahip olma olasılığını taşıyabiliyor. Doğumu tehlikeye sokan bu tür riskler, annenin artan yaşıyla ortaya çıkıyor. Fakat ileri yaştan daha önemli olan, hamilelikten önce beliren ve bu evre içinde devam eden kronik rahatsızlıklar. Doktor gözetiminde genellikle en aza indirilen bu tip riskler anne adayının da dikkat edeceği bazı noktalarla tamamen ortadan kaldırabilir:
• İleri yaşlarda yaşanan doğumlarda, bebekte görülebilecek bedensel, zihinsel ve genetik bozukluklara karşı gereksinim duyulan vitamin eksikliklerinin doktor gözetiminde giderilmesi.
• Anne adayının ve bebeğinin yaşayabileceği sorunlara karşı önlem almak için, hamilelik öncesinde ve hamilelik evresinde rutin check-up'lardan geçmek.
• Günlük beslenmede folik asit ihtiyacının karşılanması; yulaf, portakal suyu, lifli yeşil sebze gibi besin değeri yüksek yiyeceklerin tüketilmesi.
• Hamilelik süresince likör, bira, şarap gibi alkollü içeceklerden uzak durulması
• Sigara içmemek ve sigara içilen ortamlardan uzak durmak
• Doktor önermedikçe gelişigüzel ilaç kullanımından kaçınmak
Ruhsal açıdan hazırlık
Hamilelik süresince ileri yaştaki anne adayının beden sağlığı kadar, ruhsal durumu da bebek için büyük önem taşıyor. Yaşadığı hormonal değişikliklerden ötürü kendini zaman zaman kötü hissedebilen annenin bu durumu, baba adayının desteği ve anlayışıyla çözüm bulabiliyor.
Ayrıca anne adayının hamile kalmaya karar vermeden önce bir bebek dünyaya getirmeyi gerçekten istediğini düşünmesi gerekiyor.
Özellikle ileri yaşta ilk bebeklerine sahip olacak anne ve baba adayının hayatlarında büyük bir değişikliğe neden olacak bu olayı gözden geçirmeleri için kendilerine şu soruları sormaları gerekiyor.
• Çocuğun bakımını üstlenmek için fiziksel ve ruhsal koşullarınız uygun mu?
• Hamileliğiniz süresince size destek olabilecek yakınlarınız ya da arkadaşlarınız var mı?
• Ekonomik durumunuz yeni doğacak bebeğin gereksinmelerini karşılayabilecek mi?
• Sağlıklı besleniyor musunuz?
• Sigara ya da alkol kullanyorsanız bu alışkanlıklarınızı bırakabilecek misiniz?
• Bebek hayatınızda büyük bir değişikliğe neden olacak. Fedakarlık yapmaya hazır mısınız?
• Eğer yaşınız oldukça ilerlemişse başkalarının yapacağı yorumlara kendinizi hazır hissediyor musunuz?
Hamilelikte risk faktörleri
• Anne adayının yaşı
• Anne ve baba arasındaki kan bağı
• Anne adayının geçirdiği rahatsızlıklar
• Ailede var olan genetik rahatsızlıklar
• Anne ve baba adayının kan gruplarının uyuşmazlığı
• Uyuşturucu madde kullanımı
• Hamilelikte yaşanan ruhsal problemler
• Anne adayının kilosu
DİĞER HABERLER
Türkler Evlilikte Az Çocuk İstiyor!
Yapılan bir araştırmaya göre Türkler, evlilikte eskiye göre çok çocuk istemediği açıklandı.
Gebeliği Engelleyen 5 Önemli Neden
Kısırlık tedavisi gören kadınlarda pek çok faktör başarıyı olumsuz etkileyebiliyor.
“Tek Suçlu Testosteronu Yoldan Çıkaran Östrojen”
“Kol Uyuşmasının Sekiz Olası Nedeni”
“Anne Paltrow diyeti reddediyor”
“Müjdat Gezen`in Yeni Oyunu "Pera Müzikali" 1453`ten Bugüne İstanbul Eğlence Hayatını Anlatıyor!”
“adidas Originals İlkbahar-Yaz 2013 Koleksiyonu”
“En Çok Hangisini Kullanıyorsunuz?”
“Türkiye yeni lezzetiyle tanışıyor…”
“Bülent Ersoy ile Aşktan Sabıkalı”
“Obsesif Kompulsif Bozukluk ile Baş Edebilmenin 7 Etkili Yolu!”
“Nadas!”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32